Şiir ve şaire dair bir yazı yazmak istedim umarım anlatmak istediğimi anlatabilirim defterde çok iyi şairler var öylesine karalayanlar, öğrenmek isteyenler olduğu gibi kendini dev aynasında görenlerde var şair kişiler mütevazı olur çünkü şairlik gönül adamliğıdır çok iyi şiir yazmışsın ama seni Tebrik eden okura bir teşekuru çok görüyorsun benim gözümde sen şair değilsin . Ben öğrenmeyi ögrendikçe gelişeceğimi biliyorum burda değerli dostlarım abilerim kardeşlerim var eksiklerimi gördüklerinde uyarıda bulunuyorlar ben şairim sen ne diyorsun demiyorum diyememde çünkü onlar beni şiirde iyi bir şair olarak görmek istiyorlar ben ilk zaman şiirlerimde rediften kafiye yapardım ama onlardan öğrendim kökten kafiye olduğunu ayağı onlardan öğrendim kendini kral gören şahıslara derimki önce nihal atsizi Cemal safi yi, Ömer hayyami okuyun ne kadar şair olduğunuzu görürsünüz.
Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Her kişilikten, her düşünceden insan var bu küçük edebiyat toplumunda. Bazıları yorum yapılmadığı için kızar, bazıları yaptığı yorumlara cevap verilmediği için. Bir de başka açıdan bakalım çok açı var da…
Şair şiirini yazıyor iyi veya kötü ama uğraş veriyor. Yaptığı yorumlara göre okuyucular(!) yüzlerce kişiye yaptıkları yorumu okumadan şiirin altına döşüyorlar sonra da teşekkür bekliyorlar. Yorumun şiirle alakası olmadığını görüyorsun cevap yazıyorsun geri gelip okumuyor bile. Ya da bir şairin şiirine okuyup yorum yapıyorsun ama yapıştırma yapmadan gerçek yorum, şair yorumunu bile okumadan teşekkür butonuna basıyor. Teşekkür etti bu şairdir mi diyeceksin.
Kendi adıma söyleyeyim çok vaktim yok eskisi kadar. Yazsam da yazmasam da takip ettiğim şairleri okuyorum, bazısına yorum da yapıyorum sayfama gelmiş olsa da olmasa da, teşekkür etse de etmese de.
Yoruma teşekkür etmemek saygısızlıksa, hazır teşekkür butonuna basmak daha büyük saygısızlık… Kısa da olsa yorumum, teşekkürüm teker teker harflere basarak yazıyorum.
Bu işin şairlikle alakası yok, vakti dar, yorgun, bezgin veya tembel, okumaktan aciz denilebilir sadece.
Eyvallah hocam haklısınız benim kizmam şuna şimdi siz benim şiirime yorum yapacaksınız ve ben cevap vermeyeceğim karşımda bir öğretmen bir hanımefendi yaşı benden büyük bir büyüğüm var yorumunuzu cevapsız bırakmam olmaz teşekkür butonunu tek bir kişiye kullanıyorum çünkü hiç bir şeyi okumuyor ben cenazem var köye gidiyorum bir süre sizle olamayacağim yazıyorum adam altına Tebrik ederim şiiriniz şöyle böyle yazıyor)))) saygılarımı sunuyorum hocam
Haklısınız robinson Hocam. Yazmış olmak için değil, duygularımı yazıyorum ama, şiirimle alay edenler de oldu, Geliştirmeye çalışsam da bazen olmuyor,bazen de iyi oluyor demek ki şairin duyguları bazen bulutlu bazen de gök kuşağı gibi renkli oluyor.Sizin şiirler gibi kafiyeli ayaklı uyaklı ve güzel yazmak için çalışmak lazım, bu da mümkün olmuyor.
“Bir gün gelir, başlar gidişler. Kimi içine gider, kimisi içinden gider.. İçin gider..” . . . "dışarıya çiçek bahçesisin, içeride çiçeklerden mezarlık yapmışsın.. . . . Kar yağar kar üstüne(Dil Tengî)
din tengi, kimdir, nedir? müzik grubu mu, şair mi??
sanırım bir müzik grubu veya şair..
https://www.youtube.com/watch?v=Tyod6V0Y7pI
ilgili şiir linkteki sayfanın altında.. detay bulamadım..
Sevgili Mirim; vermiş olduğunuz kesitler için elbette karşı görüş belirtmek haksızlık olur. Necip Fazıl, takdir ettiğim bir üstad. Alıntı olarak verdiğiniz örnek benzeri mistik şiirler mevcuttur. Ben, hecenin yazlış biçimini eleştiriyorum. Yani illa bir ölçü sözkonusu olmamalı, muhim olan elbette anlam ve hissiyattır kanaatimce. Evet, türküler hece ile yazılır. Ben hece yazmayı sevmiyorum, ha istesem yazabilirim o ayri konu. (belki) Yazı sahibi muhterem zat,%99 haklı! Burada bu huy bu alışkanlık değişmedi ve sanırım bu temel ahlak sorunu. Oturup şiir yazmayı bilmek isteyen kişi yazılan yoruma da cevap verebilmeli. Hani, iki kelimeyi yanyana getiremiyorsan ne ola senin şairliğin değil mi ama? Ya da okuduğu şiirde duygusal serpılise kapılıp da duyduğu hissi paylaşamıyorsa sırtındaki semeri atsın, ya da birilerine desin. Çünki o yüktür. İşkembeden sallama hususuna gelince; millet oturuyor hayatını yazıyor efendim ve ona da şiir diyor. Öleceğim, biteceğim, yok intihar edeceğim vb üslubu ile yazılan karalamalar ne hayata ne de buradaki kültür ailesine bir şey katmaz. Enazında bana bir şey vermiyor. Otur, Afrika'dan yaz, zulümlerden savaşlardan, haksızlıklardan vb. Tarz olarak değişebilir bu; yerince epik, yerince lirik, yerince pastoral ve yerince didaktik gibi. Ama alem oturuyor mutlak ve mutlak şiirin içinde terkeden bir kadın koyuyor ve başlıyor cinayetler... Bu husus sınır hücrelerimi ayaklandırıyor... Lakin emin olduğum şu ki; beni anlıyorsunuz.
Sevgili Mirim: bir yanlış anlaşılma var galiba. Benim sizin güne gelme şiirleriniz görüşleriniz ve fikirlerinizle ilgili hiç bir şekilde yorumum olmadı yani olması da çok abes. Siz dediniz şimdi şaşırdım. Bence bir yanlış anlama var. Ya da karıştırdınız. Ha insanlık hali unutmuş olabilirim, hatrimda olmayabilir. Nerede sizi kınayan eleştirim varsa bana söyleyin bakayım eğer öyle ise düzeltirim. Gerçekten bilmiyoru. Burada sizinle ikinci kez muhabbet edişimiz.
Sayın Sandalcı Ozan kardeşimin şikayetinde haklı olduğu konusunda hemfikiriz. Ama şair olmanın şartlarından biri yorumlara teşekkür etmek değildir. Onun alakası nezaketledir.
Siz serbestçi, ben hececi olarak şunu hatırlatmak isterim. Serbestçiler sınırsız kelime, hece kullanma lüksüne sahiptir. Hececinin bu lüksü yoktur. Hece sayısını bozacak harf sayısına dahil kelimeleri kullanamaz. Siz istediğiniz kadar uzun cümle kurarsınız, hececi kuramaz. Yani demem o ki, hece şiiri yazmak öyle sanıldığı kadar kolay değildir. Salladığınız an sırıtır, fark edilir. Yazarım diyorsunuz ya, yazamazsınız ! Yaptım, kaptım, attım diye kafiyeleri sıralamak, hece sayısını tutturmak da hece şiiri yazdığınızı ifade etmez. Hem sahi merak ettim bir tane yazar mısınız ? Bunu art niyetle söylemiyorum. Gerçekten merak ettim nasıl bir şiir çıkacak ortaya. İsterseniz ben de serbest bir şiir yazabilirim.
Konu dışı ama bir şey dikkatimi çekti. Siz geçen günkü, güne gelmekle ilgili paylaşımıma takılıp kalmışsınız. Bunu bir kaç yorumunuzda gördüm. Ama sizin o yazının içeriğini tam anlamadığınızı çıkartıyorum buradan. O yazıyı tekrar okur musunuz ? Konuya ne kadar hakimsiniz mesela ? Beni siteye yaranmaya çalışmakla itham ediyorsanız hakkımda çok yanıldığınızı söyleyebilirim. Seçkiyi beni neden güne getirmediniz diye değil, neden kötü şiir seçtiniz diye defalarca eleştirdim. Ama o kadar... Ancak, bu güne gelme işini abartıp protesto eden ve gün değerlendirmesine beni almayın diyen bir kaç kişiye ve şahsımı seçki kurulunda sanıp bana laf çakan hicivler yazan kişiye hitap eden yazı, birkaç algı ve anlama sorunu yaşayan arkadaş tarafından yanlış idrak edildi. Ama anlayan anladı ! Sizin yanıldığınız kanaatini pekiştiren gözlemlerimden biri de, bugün güne gelen bir şiirin altındaki notu gerçekten güne gelmeyi istememek olarak yorumlamanızdır. Zaten benim yazım da o vatandaşa hitap ediyordu. Yani benim kurulda olduğum zannıyla hareket eden, güne gelememesini benim kurulda olmama bağlayan ve beni hedef alan hicvi yazan şahıs bizzat odur. Ben bu sitede en çok güne gelenlerden biriyim. Yani yeterince tokum. Ben eğer şiirlerimle değil yalakalık yaparak güne geleceksem bana ve şiirlerime yazıklar olsun. Ve yazıma yorum yapanlara da bu konuda sataşmayın lütfen. Eğer gerçekten şiirden anlıyorsanız, benim güne gelen şiirlerimden hangisinin güne gelmeye layık olmadığını da söyleyebilirsiniz. Üstelik şunu fark ettim ki bu gün meselesine siz de baya bir takıksınız. Bunu sürekli telaffuz etmeniz aklıma başka bir şey getirmiyor. Sizin de beni anladığınızı umuyorum.
Sayın Sandalcı kendisi açısından haklı. Yani serbestçiler genelde hece şiirini pek beğenmezler. Mesela ben de "her" serbesti beğenmem. Çoğu işkembe-i kübradan sallar. Sayın Sandalcı bu arada sizin şiirlerinizi tenzih ederek bunu söylüyorum.
Ama şöyle bir şey var. Mesela Necip Fazıl'ın şiirlerinden birer kıta yazacağım. Bana bu şiirlerin derinliğine inebilecek bir tane serbest şiir gösteremezsiniz. * Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar. * Bir başka şiiri mesela; * Sen kaçan ürkek bir ceylansın dağda Ben peşine düşmüş bir canavarım İstersen dünyayı çağır imdada Sen varsın dünyada bir de ben varım * Haksız mıyım ?
Eğer bunlar uç örnekler diyorsanız ben kendi şiirlerimden de örnek verebilirim. Bir de serbest tarzda yazılan bir türkü hatırlıyorsanız lütfen bana yazın.
Ayrıca serbestçilerin pek çoğu asla hece şiiri yazamaz. Yani yazamadıkları bir şey üzerinde yorum yapmaları gerekir diye düşünüyorum. Mesela ben istersem serbest yazabilirim ama sizin hiç hece şiiriniz var mı ?
Bunu hececi serbestçi tartışması doğurmak için yazmadım. Konuyu siz açtığınız için diğer okuyucuların da okuyabilmesi için yazdım. Saygılar...
Yorumunuza teşekkür ederim bende genel olarak hece şiiri yazıyorum okuyup okumama sizin taktirinizdir benimde Serbest şiirle aram iyi değil yinede arada hoşuma giden şiirler var ve zaman ayırıp okuyorum çünkü ucunda emek var saygilarimla
Yorumunuza teşekkür ederim bende genel olarak hece şiiri yazıyorum okuyup okumama sizin taktirinizdir benimde Serbest şiirle aram iyi değil yinede arada hoşuma giden şiirler var ve zaman ayırıp okuyorum çünkü ucunda emek var saygilarimla
Nihal Atsız'ı yiğenimin sayesinde okuyorum veya onun yanında.
Cemal Safi'nin, Tek Hece Aşk'ı, bir kült artık o konuda. Hece Şiiriyle ilgilenen mısra mısra, durak durak incelemeli otopsisi yapılmalı her yönden.
Ömer Hayyam: Dehşet bir şair. Basit çıkarımlar dersin amma belki de 1000'ler yıl sonra onun bir kıtasını paylaştığın için soruşturma bile geçirebilirsin.. ta öteden ta burayı karıştırmayı başaran bir deha.
Yine de günümüzde 10 yıl önceki edebiyat ortamları ve ilişkileri yok.
Teşekkür meselesi mi? İsteyen etsin, istemeyen etmesin, konu şiirse ehemniyeti yok. Konu muhabbet veya karşılıklı etkileşim ise, az ola içten olsun, karşılık merhabalaşmak kadar insani bir olay yok. Lakin herkesten de teşekkür beklemek absürt bir olay..
Öğrenmek mi, kimsenin öğretmenliğe ihtiyacı pek kalmadı, o ihtiyacı internet karşılıyor.. dahası özelde şiirin ince detaylarına kalmış...
Ancak karşılıklı beklenti tarihin bir öğretisi. Oysa yeni çağda başaramadığımız şu var ki; birlikte şiir de yazı da yazılamıyor daha.. İsim ve soy isme bağlı daha kültür? "Ben"lik.
O sinerji, nefislere, saçma sapan dedikodulara, o ne demiş bu ne demiş yarışlarına ve gruplaşmalara dönmüş..
ve Z kuşağı daha gelmedi buralara veya ben mi göremiyorum.. şuan z kuşağının en büyüğü 20 yaşında
Site yaş ortalamamız epey üst seviyede diye düşünüyorum, Bilemiyorum ama en az 47-48 olmalı diye tahmin edebilirim. Elbette çok alakası var yaşın şiirle.
Yeni gelen nesil bizlerden değil, onlar anonim bilginin zihinleri. ekseri tabii değiller öncekilere ve bizlere --ne diyor bu ihtiyar diye, neden bahsediyor , bas engeli diyecekler ihtimal bize..
Hece şiiri şeklen daha cazip.Geriye duyguyu harmanlamak kelimeleri oynatmak kalıyor..
Serbest şiir buhran ve girdaba kapıldı, aruz zaten buralara uğramıyor sanırım...
Avrupa şiir tarzları da yok veya ben göremiyorum sitede..
Şahsen internet şiir alemi; bir çıkmazda, pat oldu..
Sevgili Ozan yorumlara teşekkür etmek şairliğin şartlarından biri değil ama sitem etmekte haklısın. İnsan bir teşekkür bekliyor değil mi :)
İnsan öğrenmeye açık olduğu sürece gelişmeye yatkın bir varlıktır. Yeter ki iste... Ama şu kıyaslamana karşıyım. Tamam insan kendisine bir hedef belirlemeli ve başkalarını örnek almalı ama saydığın isimler dağın tepesinde :)
Senin en güzel yanın, yazarken çok içtensin. Tıpkı bu yazıdaki gibi... Tebrikler...
Saygı değer ahmet abim inanın bana teşekkür edilip edilmeme zoruma gitmedi yaşça kendinden büyük biri yorum yazma zahmetinde bulunmuşsa bence cevapsız birakilmamali sitede yada gönül dostlarım arasında yaşı biraz daha küçük olan benim adam 25 30 yaşında şiirini okumuş yorum yapmış kişiler yaşça büyükleri abi Özür dilerim belkide ben kapalıyim bilemiyorum ayrıca elbette şair olmak için illaki teşekkür beklencek demedim demiyorumda saygilarimla
Pek mantıklı bulmasam da, yoruma teşekkür edilmemesine ben de fena bozuluyorum:) aslında bir öneminin olmaması gerekli. Yani yorumu şair için değil, kendimiz için yapıyoruz. Ama, siz beğeninizi bütün coşkunuzla dile getiriyorsunuz, karşılığını ise sessizlikle alıyorsunuz. Hoş bir durum değil gibi geliyor bana...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.