Yukarıdaki sosyal çalışma ve sonucu bu yazıyı da okuyun lütfen! ...

Dinler bölgesi yani Ortadoğu coğrafyasındaki her ülkenin kendi içindeki güç odakları, bir nevi coğrafi pakt gibi eylem birliği etmişcesine, din eğitimi ile birlikte aslında tevekkül eden, kabul eden, boyun büken, dizini kıran, uslu uslu oturup bir köşede duran... dayatılan toplumsal yaşam biçimi ve davranışlarının kodlarını oluşturmaktalar.
İşte o nedenle, istenilen profilde rottiplerden çıkmış, "milli, dindar, imanlı ve şuurlu" makbul ve muteber vatandaş olabilmesi adına, din eğitimi alsın, yerini yurdunu öğrensin diye özellikle de yoksul ailelerin çok küçük yaştaki kız çocuklarını, neredeyse Anne kucağından zorla alarak, karanlık dehlizlerin içinde gözleri kör edilip, iteat etmeyi içselleştirmiş bir insan ve nihai olarak da toplum oluşturmaktır asıl amaç.
Hemen her Ortadoğu ve dinler bölgesinde olduğu üzre, bizim ülkemizde de 12 Eylül 1980 faşist darbesiyle toplumsal taleplerin kısılması, örgütlü toplum oluşumlarının önüne geçilerek, güç odakları egemenlerin verdikleriyle yetinilmesi için terziler, bu topluma yeniden "ceket" diktiler. Toplum, 2000 li yıllara değin günlerini bu "ceketin" kendisine dar geldiği ile değil, cekete kendisini sığdırmakla geçirdi.
2000’li yıllardan sonra da ekmeği çokça küçülen, talepleri kısılan, göreceli olarak kentlerde birikmeye başlamış toplumda, ekmeği büyütmek adına, kadınların da gündelik yaşama katılarak, üretime girmesiyle, yine aynı güç odağı egemenler, üretim proseslerinde makinalı ve bilgisayar otomasyonlarının devreye girmesiyle, bukez sadece ceketle değil, kadın ve erkeğin yanyana ve omuz omuza dengeli ve anlamlı bir yaşamı olduğunu gördüklerinden, toplumu yeniden leylek gibi tek ayaklı yaptılar. Yani "kadınsız" bir gündelik yaşamın taşlarını, ortadoğulu yaşamı ve dinsel eğitimle yeniden döşüyorlar.
Kadın cinayetleri, tecavüzler, kaçırmalar, kadın dayanışma platformalarına saldırı, onları aşağılama ve iffetsiz gösterme, müftülere nikah yetkisi, 9 yaşında evliliklere meşruiyet ve yasallık katma, tecavüzcüsüyle evlenmeye zorlama, evde üretime teşvik, nişan ve çeyiz desteği... gibi.
Kadın, toplumda yeniden çocuk doğuran, hamur yoğuran rolüne indirgenerek, erkek egemen yapılar pohpohlanmaktadır.