ÜŞÜTÜK ŞAKİR

Hasta bakıcı Kumsal dışarı seslenir: ’Üşütük Şakiirrr! Üşütük Şakiiirr!
Kırk beş yaşlarında modern giyimli bir adam sahneye yani muayene olacağı odaya girer. Sahnedekiler adama dikkatle bakmaktadırlar. Adam sahnede bir iki tur attıktan sonra Doktor Ozan Bey’in masasının önündeki sandalyeye oturur. Yine herkesin dikkati onun üzerindedir. Bir süre oturur, konuşacak gibi yapar, burnunu çeker, öksürür. Ağzından bir söz çıkmaz. Doktor Ozan Bey: ’Sizi dinliyorum.’
Üşütük Şakir duymazdan gelir, burnunu çeker.
Doktor Ozan Bey: ’Sizi dinliyorum Üşütük Şakir Bey.’
Üşütük Şakir meraklı: ’Neden?’
Doktor Ozan Bey: ’Sizi dinlemeyeyim de kimi dinleyeyim?’
Üşütük Şakir: ’Benim sesim o kadar güzel değil. Tarkan’ı dinle. Ya da Aleyna Tilki’yi dinle.’
Doktor Ozan Bey sinirlenir: ’Hey Allah’ım, yine geldi bir çatlak geldi.Sizi dinliyorum beyefendi, sizi!’
Üşütük Şakir: ’Ben konuşmuyorum ki, beni dinlediğini söylüyorsun. Geldim şurada oturuyorum. Sesim soluğum çıkmıyor.’
Doktor Ozan Bey bağırarak: ’Sizi din-li-yo-ruuummm!’
Üşütük Şakir: ’ Ben dinleme metni miyim be Doktor?’
Doktor Ozan Bey daha da sinirlenir: ’Sizi din-li-yo-ruuummm! ,Sizi din-li-yo-ruuummm! Bak şimdi tepinmeye başlayacağım.’
Üşütük Şakir: ’Sakin ol doktor, sakin ol. Seni çok sevdim. Ne kadar iyi doktorsun sen. Beni kahvedeki arkadaşlarım, hatta mahalledeki çocuklar bile dinlemiyor. Bir tek sen dinliyorsun.Gözünü seveyim, hatta gözünün yağını yiyeyim.’
Doktor Ozan Bey: ’Haydi söyle lütfen, neyin var?’
Üşütük Şakir: ’Hastayım.’
Doktor Ozan Bey: ’Üşütük olduğunuz zaten belli de nereniz ağrıyor?’
Üşütük Şakir: ’ Ağrıyan yerim yok, sadece hastayım.’
Doktor ozan Bey: ’Nasıl hastasın sen o zaman?’
Üşütük Şakir iki eliyle kendisini gösterin: ’Bak doktor, aynen böyle hastayım.’
Doktor Ozan Bey sakin: ’Hastasın?’
Üşütük Şakir: ’ Öyle bir gözleri var ki;bir bardağa doldurup içesim geliyor. Deli gibi hastayım.’
Doktor ozan Bey: ’ O da sana hasta mı?’
Üşütük Şakir: ’Olması mı gerekiyor?’
Doktor ozan Bey: Olsa iyi olur tabi. Birbirinizi tamamlarsınız.’
Üşütük Şakir: Doktor Bey siz elmayı seviyor musunuz?’
Doktor Ozan Bey: ’Evet, he de çookk.’
Üşütük Şakir: ’Elmanın da sizi sevmesi gerekiyor mu?’
Doktor Ozan Bey çok sinirlenir: ’Felsefe yapmaya mı geldin sen Allah’ın Üşütüğü? Alacağım ayağımın altına şimdi!’ der ve ufak tekmelerle Üşütük Şakir’i dışarı atar. Üşütük Şakir çıkmamak için direnerek ve yüksek sesle ’Doktor çıldırdııııı! Doktor çıldırdıııı!’ diye bağırarak dışarı çıkar.
İSMAİL MALATYA