Dünyanın yükü ağırdır. İnsan ise en acız varlıktır bu kainatta. Nasıl başa çıkılacak ki, bu zamanın bunca bilmiş ahmaklarıyla. Hassas olan yürekler incinmeye üzülmeye bırakılmış. Dur durak bilmeyenlere dur diyerek durdurmaya çalişmak bizimkisi işte. Oysa açlık sefalet ve ölümler çoğaldıkça çoğalıyor. Milyarlarca aç insanın yaşamaya çalıştığı günümüzde, emperyalizmin kökünü oluşturan bütün devlet yapılanmaları olan aygıtlar savaş ve kıyımlara devam ediyorlar. Bütün zamanlarda bütün dünyada bütün savaşlara ve kıyımlara hayır demek için başka nasıl bir gerçek olabilirki acaba bu kadar yalın acı gerçekler yetmiyormu gerçekten. Günümüzde var olan bütün devlet yapılanmalarına bir baksanıza kaygıları, yasaları, ekonomik yapılanmaları ve dahi içindeki çalışma hukukuna kadar gerçekten incelendiğinde hangi devletin terör kaygısı, gerçekten sivil insanların huzuruna yönelik bir kaygıdır acaba! Ben hiç bir devlet aygıtında bunu hisetmedim ve samimiyetlerine gelince hiç değiller. Bu sebepler ve bu sebeplerin doğurduğu sonuçlar itibariyle sadece kim daha güçlü kimin diğerinden daha üstünlük hukuku olacaktır meselesinden başka bir kaygı kalmamıştır.
Yani özetle, erk, güç ve rajon hukuku bildiğimiz yapay ve göstermelik bir sistemden öte değildir malesef, günümüzdeki bütün devletlerin kaygısı.
Böyle bir gerçeklikle baktığımızda artık devlet yapılanmalarının sivil halkı değil kendi iktidarlarını kuruma ve yine kendi iktidar çıkarları için insanlık hukukunu gözetmeksizin hareket ettiklerini görebiliriz.
Bu da bize şunu gösteriyor, yasadışı olarak çıkar amaçlı kurulan her hangi bir terör örgütünden farksız değiller ve doğru bakılırsa görünmemektedirler zaten.
Bu yüzden günümüzün şartlarında oluşan veriler, yaşanmakta olan süreçler ve ispatlanmış meteryaller ışığında hiç bir devletin meşrütiyeti kalmamıştır.
Sadece büyük güç küçük güç şeklinde, büyük olan küçük olanı kontrollu olarak danışıklı bir dövüş şeklinde kullanmaktadır.
Belkide buna büyük balık küçük balığı her zaman yutar şeklindeki bir deyimle yorumlamak yanlış olmaz.

YirmiSekizEkimİkiBinOnDokuz
Faruk Fahrettin ÖZCANAN