2
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1434
Okunma

alışmak sevmekten daha zor gelse de alıştıktan sonra da aşk adına sevgi ve saygı adına sağlıklı bireylerden oluşan bir toplum adına ne kadar özveri ve direnç gösterebiliyoruz zamana.. sorarım a dostlar ne kadar…
elbette kolay değildir bazı alışkanlıklarımızdan vazgeçmek hele ki öğrenme alışkanlıklarımızı değiştirmek hiç kolay değildir. idame etme duygusu ile idrak bulgusu gerçeğini çoğu zaman bilinçli olarak karıştırırız.. işimize gelir belki de..
idrak gerçektir, gerçek ise çok ça cesarettir, medeniyettir birazda süreç işidir.. denizi balıktan, balığı kılçıktan ayırmak kadar sabır ve inanç gerektirir..
toplumumuzda otuz iki dişini de gösteren korkaklardan oluşmuş bir kitle gerçeğinin var olduğunu biliyoruz maalesef bu zavallı kitle hayatın diş göstermekten ibaret değil de küçük lokmalar halinde çiğnemeden asla yutmamaktan ibaret olabildiğini keşke kavrayabilse böylelikle hayatı hazmetmek onlar içinde, toplum içinde çok daha kolay olurdu….
idrak yeteneği ve öğrenebilme kabiliyeti olmayan ve böyle bir çabanın sınırlarında dahi yer almayan cehalet toplumu vardır bir de ki bu toplum maalesef algılama panellerini açmak yerine karşısındakini küçültme, hafife alma gibi seviyesi çap olarak düşük, yer çekim kuvveti hiç olmayan bir solunuma sahiptir...
sonuç olarak,
aynı sokağı, caddeyi, şehri, memleketi v.s paylaştığımıza göre birbirimize aynı pencereden bakmayı öğrenebilmeliyiz.. teşhisin doğru konulabilmesi için tüm bireylerin tedaviye “evet” demesi gerekmektedir.. aslında hayat o kadar da zor değil dostlar yeter ki hoşgörülü olalım. o, bu, şu toplumu yerine hoşgörü toplumu olmayı deneyelim… ön yargı ve ego denilen bağımlılıktan kurtaralım kendimizi.. anlatanın “anlatabildim mi” dinleyenin ise teşekkür edebildiği bir toplum olmak şu üç kuruşluk dünyada inanın zor değil…
“evet” dediğinizi duyar gibi oldum
ilhanaşıcıekimikibinondokuz