Empati önemli bir konu. Çoğumuz empati kurduğumuzu düşünürüz. Gerçekte; bu doğru değildir. Çoğu zaman kendi düşüncelerimizin değişmez doğrular olduğunu düşünürüz. Hayat, her tarafı kapatılmış dosdoğru bir tünelde yürümekten ibaret değildir. Tek doğru olsaydı, yaşam böyle sıkıcı olurdu.

Birkaç yıl öncesinde bir aile dostumuzun evine yemeğe çağırılmıştım. Masada börek, yaprak sarması, dolma, köfte, patates ve salata vardı. Çoğunluk gibi; sarma ve dolmayı severim. Ama önce sordum:
’’Zeytinyağlı mı, etli mi? ’’ Ne yazık ki etliydi. Bir vejetaryen olarak bunu yiyemezdim. Böreğe yöneldim. Börek de kıymalıydı. Niye yemiyorsun, bir kere yesen olmaz mı, vitaminsiz kalırsın,ne kadar zamandır yemiyorsun vs. gibi klasik soru yağmurundan sonra; çorba içmem teklif edildi ve ne yazık ki çorbada da kıyma vardı. Çorbada et olup olmadığını sorduğumda, bir anlık duraklamadan sonra; aldığım yok cevabı elbette beni tatmin etmemişti. Doğruyu söylemesini, eğer bana etli bir şey yedirirse çok üzüleceğimi ciddi bir şekilde söyleyince sırıtarak çorbanın etli olduğunu itiraf etti. Tabii çok sinirlenmiştim. İnsanların hassasiyetlerine ve aldıkları kararlara, hayat tarzlarına, kendi düşüncelerimizle müdehale etmeye çalışmamız çok yanlış bir şey. Pilav tavuk suyuna yapılmıştı ve bir şey olmaz, ye dediler. Her yemek için ayrı ayrı açıklama yaptıktan sonra, ekmekle salata yedim.

Doğada sadece etoburlar yaşamıyor ve etik sebeplerle et yemeyen vejetaryen ve hatta hayvansal ürünler yemeyen veganlarla birarada yaşıyoruz. Bu size saçma hatta çok yanlış gelebilir. Ama bu, sizin haklı olduğunuzu göstermez. Lütfen hemen; Tanrı hayvanları bizim için yarattı, gibi klasik cümlelerle kendi inançlarınızı insanlara dayamaya çalışmayın. Onların düşüncelerini değiştirmeniz mümkün değilken, sinir bozmanız sadece size prestij kaybettirir ve can sıkıcı olursunuz.

Unutmayın; herkes sizinle aynı dine mensup olmayabilir. Ya da kendi tercihlerini yaşıyor olabilir. Hayvanların öldürülmesinden ızdırap duyuyor olabilirler. Ama bitkiler de canlı, peki balık yiyor musun, gibi sorularla kişilerin özel alanlarına girmek, görgü kurallarına da aykırıdır. İnsanları sorgular ve yargılarken aynısını yaşamaya hazır mısınız?

Siz sadece hoşgörülü olun ve etsiz bir çorba, salata, zeytinyağlı bir yemek ya da meze koyun sofranıza. İnanın çok ucuz olacak ve misafirinizin, yiyebileceği bir şey bulduğu zamanki sevincini izlemek sizi de mutlu edecek.

Özgür olun, özgürlüklere saygı duyun! İnsana, hayvana,bitkiye,eşyaya ve her ne varsa...