Uzun zamandır beklediğim özlemle kavuşmak istediğim aşkım yürekparem
Can alanım nefes bulduğum kanatlanmış yuvasına dönüyor.
Bir türkü tutturmuş yüreğim temposu
Nefesimi kesiyor elim ayağıma karışmış
Anahtarı düşürüyor bir türlü açamıyorum kapıyı aşktan alı alı al çalıyor otuz iki dişim gamzeme bahar çöreklenmiş annemin fırından çıkarttığı
Çörekler gibi mutluluk bu olsa gerek...
Bir sürü alışveriş yaptım çeşit çeşit en sevdiklerin iyi bir kırmızı şarap hani derdin sana en çok kırmızı şarap yakışıyor dudaklarından mey mey akıyor...
Yanına ezine peyniri balık biraz da meze kavun ...
Hazırlıklar tamam ahh birde kapıyı açabilsem...
Bir iki ve sonunda açtım oohh şükür...
İçerden yokluğunun kokusu geliyor burnuma...
Uzun zamandır açamadığım sensizliğin kapısı bugün senle dolacak...
Bugün milat sana öykündüğüm yıllara
Atılan tarih...
Mutluluğu an an yakaladığım derken...
Kapının içinden kapı açılıyor...
Seslerin içinde şaşakalıyorum...
Kucağında havalanan kuş gibi ürkek mutlu sanki havalanan ben değil yüreğim...
Anı durdurabilsem keşke diyorum
Defalarca geri sarsam ve tekrar tekrar
Oynatsam...
Ve bir daha hiç gitmese...
Ödünç almasam...
Sonsuz olsa...
SİBEL KARAGÖZ