Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Seyit Hamoğlu
Seyit Hamoğlu

Üç Ayaklı Masa

Yorum

Üç Ayaklı Masa

1

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

2822

Okunma

Okuduğunuz yazı 16.6.2019 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Üç Ayaklı Masa

Üç Ayaklı Masa

Kızılcakışlada Almancı Mevsimi
Yedinci ay
Babam da izinde,

Yıllardır yaptığı müteahhitlik işlerini terk edip O da malum rüzgara kapılarak Alamanya Treniyle turist/işçi olarak gitmişti zamanın Batı Almanyasına. Oturum almış ve işe girmiş olduğunu yazan mektubu elimize geçince amma sevinmiştik ne anlama geldiğini bilmesekte.
On küsur yıl geçmişti artık. Her yedinci ayda bizlerin ayakkabı dahil bütün kıyafetimizin siyah beyazlığı ve yamalı vasfı terk ettiği, ikinci el de olsa renklendiği yıllardı.

Bizler rahmetli annemin ve ablamın gayretleriyle bir yandan okula devam ederken her yıl olduğu gibi yedinci ayı da iple çeker olmuştuk. 81 in yedinci ayı idi. Ağzında Peer sigarası,Türkiye gümrüğüne geçer geçmez fötr şapkasını çıkarıp başından eksik etmediği ve bütün izninin son gününe kadar çıkarmayacağı sekiz köşeli şapkasıyla o artık bizim evdeydi. Beş haftalığına da olsa.

Ya dizimizi büküp sekinin bir kenarında ya da kucağımıza aldığımız yastık üzerinde ders çalışma çabalarımız dikkatini çekmiş olmalı ki bir çözüm üretmeye koyulduk hep birlikte. On beş yıl önceki sandıklara mıhladığı ustalık ve müteahhitlikten kalma alet ve edavatları birer birer çıkarıp ayıklamaya başladık. Belli ki günlerce sürecek bir icraat ve ustalık işi vardı. Sonradan hepimize sirayet edeceğinden olsa gerek üst düzey bir disiplin ve istibdat ortamı olsa da biz etrafında dört dönmeye dünden razıydık.

Anlaşılan o ki, bize bir ders çalışma masası yapacaktı haftalar sürse de. Aletler bir bir elden geçecek tamiratları yapılacak hazırlık dahi bir kaç günü bulacak fırçalar hava da uçuşacaktı. Öyle de oldu. Elde olan malzemelerden bulup buluşturarak bir araya getirilen masa şekillenmeye başlayalı yedi gün geçmişti. Üzeri ve üç ayağı çakılmış biz hizmette 4 kardeş yana yakıla evi didik didik edip son masa ayağını aramaya koyulduk. Heyecanla istiflenmiş ağaçların arasından en uyumlu olabilecek 120 cm lik parçayı sıyırıp çekmiş muzaffer edayla bu olur işte diyerek “Usta”mın yanına koşmuştum. Diğer kardeşlerim de oh be diye bir nefes almışlardı. Babam son derece kararlı ve kesin üslupla bu hiç olmaz işte diyiverdi bir hayli uzağa fırlatarak. Hiç adetimiz olmamasına rağmen bir haftadır uğraşıyoruz yeter artık diye itiraz ettik ama nafile.
Ne sebeple olmazmış serzenişimizi fark etmiş olmalı ki;
“O tahta parçası 20 yıl önce yaptığım okul inşaatından kalmaydı. Eğitiminizi şekillendireceğiniz masaya onu kullanamam. Bir ömür yetim hakkıyla ikbal ve istikbalinizi heba edemem” diyerek ilk dersimizi de vermiş oldu.

Mekânı cennet olsun

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Üç ayaklı masa Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Üç ayaklı masa yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Üç Ayaklı Masa yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
17.6.2019 17:45:28


Amin.

Ailemiz aslında biz gerçekten ve içten seven yegane insanlar...

Mekanı cennet olsun bizi sevip de sonsuzluğa kavuşanların.

Var olun değerli yazar.

Saygılarımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL