6
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1922
Okunma
Eskisinden daha çok özlüyorum seni. Adının geçtiği cümlelerde gözlerim doluyor ağlıyorum olur olmaz zamanlarda. Gidişin haylı zaman oldu. Yokluğunun takvimini tutuyorum. Biraz yorgunum ve biraz da kırgınım aslında. Sensizlik bu kadar çok yalnızlaştırırken beni; nasıl iyi olunur henüz alışamamışken yokluğuna. Senden sonra “ iyiyimleri” dolayamadım dilime…
Sığdıramıyorum kendimi hayatın çemberine, nefessiz kalıyorum. Gölgemi bile sırtımda zul sayıyorum. Yüreğimin yükü çok ağır. Bir türlü durulmadı nedensiz savrukluğum…
Kederden yana nasipliyim bugün. Ah babacığım; ne olurdu bugün kokun ile uyanabilseydim. Ne olurdu biteviye hasretine değil de kollarına sarılabilseydim. Senin yokluğunda, ben burada nâr-ı ateş firak ile kavrulup yanmasaydım…
Ah babacığım. Beni bana kırdıran hasretin var ya; içimin hıçkırıklarını bastıramıyorum bir türlü. Bir elimde maviş gözlü resmin, diğer elimde mavzer kurşunu özlemin. Hiçbir gidişler vurmadı beni, senin vurduğun kadar. Kehribar sarısı tespihe "sabır diyorum" çek çek bitmiyor...
Söyle şimdi ben nasıl kendimi avutayım. Kimin kollarına sarılıp ağlayayım. Sana gelen hangi yola revan olayım. Yokluğuna dem vururken satırlarım, buram buram sen kokuyor. Kalbimin en güzel köşesinde duruyor suretin…
Gidenler çok seviyor uzakları ki, gelmeyi unutuyor. Kalanlar ise gülmeyi unutuyor. Bundandır her geçen gün katbekat biriktirdiğim özleminle sağnak sağnak kendime yağıyorum. Buz mavisi gözlerine bakarak kaç mum eridi nazar boncuğum bir bilsen. Bir senin hasretin erimedi…
Bugün yazdığım her kelime ağlıyor.
Bugün alfabem kifayetsiz, sensizlik kusuyor.
Ey var olma sebebim!
İşte böyle bir gündeyim…
Çünkü bugün senin olmadığın ilk Babalar Günü.
Mekânın cennet, ruhun şad olsun mavişim...
Nazlı kızın Nuray/16/06/2019
Edebiyat Defteri beyleri gününüz kutlu olsun. Ahirete göçmüş olan babalarımızın da mekânları cennet, ruhları şad olsun amin.