BİR BİLGİ KIRINTISI

İlk müslüman Türk : karahanlı devletini yöneten Saltuk Buğra han. MS 900 lü yıllarda İranlı Hallacı Mansurun etkisinde kalıp bir gecede Devletin resmi dini islâm olarak ilân etmiş. Tıpkı ( Teodosyusun MS 306 yılında şimdiki Çemberlitaşın bulunduğu yerdeki sarayından Roma devletinin resmi dini hırıstiyanlık olduğunu ilân ettiği gibi ) yani İsa’dan 306 yıl sonra hıristiyanlık bir devletin dini olmuş.
Karahanlılar MS 840 dan sonra İmam-ı Maturidinin islâm anlayışı ile yani ( Akla ) dayalı bir din anlayışı ile islâmiyeti yürütmüşler gelip geçen diğer Türk devletleri ve Selçuklu devletide Maturidi yolunu takip etmiş. Taa’ki Osmanlılarda Kanuni Sultan Süleymana kadar, Kanuni 2000 kadar Arapı Türkiyemize davet etmesi !! onlarında istanbula gelip devlette önemli kademelere getirilmesi ile dananın kuyruğu kopuyor çünki gelen araplar İmam-ı Eşarinin yolunu takip edenlerdi. Bunlar, kuranı akla göre yorumlamayıp nakle göre yorumluyorlardı, yani babasından duyduğunu ( akla ters’de olsa ) oğullarına ; söz ile aktarıyorlardı çünki arapların, yazı kültürü yoktu, atadan gelen rivayet ve hikâyelere dayalı yol tutturmuşlardı. Bu sebepten arap yarımadasında yazılı tarihe rastlanmıyor. Hatta kanuni sultan süleyman bu rivayetlerle ve asılsız islâm inancına öyle bir kendini kaptırmışki vasiyeti üstüne iki cenaze sandukası yaptırılıyor birine ( iç organları hariç ) naşı konuluyor diğer sandukayada Şeyhülislamı olan Ebu Suudun fermanları koyulup, türbesine her iki sandukada gömülüyor. Fermanların gömülme sebebi : Öbür dünyada sorguya çekildiğinde ALLAHA diyecekmişki işte fetvalar yanımda. Bana fetvayı veren Ebu Suud efendi’dir
( şaka gibi ) malesef o zamandan kalan Matrakçı Nasuh efendinin kanuniyi defin minyatürlerinde bu resim mevcut.
( zannediyorki oğulları şehzade Mustafa, Cihangir, Beyazit Babalarına hesap sorduğunda Ebu Suudun fermanları ile kendini kurtaracak ) Böyle bir din anlayışını Atatürk değiştirmeye kalkmış fakat sonradan yer altından yürüyen sahte dinciler Kuranı bırakıp, asılsız, akla ve mantığa uymayan, tamamen uydurma, rivayete dayalı din anlayışı ile insanları zehirlemeye devam ediyorlar.
İsmail Hakkı Apaydın.