6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
760
Okunma

Türk toplumu 21. y.y. da emperyalist devletlerin işgaline uğradıktan ve kurtuluş savaşından sonra yeni kurulan Cumhuriyet dönemi ile beraber
yabancı misyonerlerin faaliyetlerini Türkiye üzerindeki senaryolarını uygulamaya geçirdiler.
Türklerin örf adetleri kültürleri eğitimleri hatta öz benliklerine kadar milletimize asimilasyon uygulamaya başladılar.
1940-2019 dönemlerine kadar Türk halkı gelecek nesiller kendi kültürüne öz benliğine yabancılaştırılmıştır. Türk halkı tarih boyunca inanç olarak Müslüman bir millettir.
Birlik ve beraberliğimizi bozmak için aile kurumunu yok etmek Müslümanlığı inançları cezalandırarak halkı Müslümanlıktan koparmışlardır.
Toplumda dejenerasyon olarak her türlü haram ve yanlış bilgilerle (moda dediğimiz değişimle) toplumu yönlendirmişlerdir.
Televizyon, sinema, tiyatro, müzik, giyim kuşam, yeme içme, konuşma tarzı, içki, kumar, zina, sigara, gayri ahlaki mini etek modası gibi yanlış örneklerle toplumu etkilemişlerdir.
Misal olarak erkek adam içki içer, kumar oynar, zamparalık yapar, kavga eder gibi topluma kötü alışkanlıklar aşılamışlardır.
Nesilleri kendi kültüründen inancından uzaklaştırmışlardır.
Her 20 yılda bir kaos kriz çıkarmak için senaryolar yapmışlar işbirlikçilerine uygulatmışlardır. Memleketimizde merhum başbakan Adnan MENDERES’ i ve bakan arkadaşlarını astırmışlar ve sonrada bununla övünmüşlerdir.
Sol sağ diye ülkeyi ve insanları bölmüşler ayrıştırmışlardır.
Alevi –Sünni, Kürt-Türk, laik -Müslüman diye senaryolarla ülkenin geleceğine dinamit koymuşlardır. Yapılan darbelerle ülkenin demokrasiye geçişi engellenmiştir.
Türkiye’nin kendi görüşü milli görüşü kültürü son 10 yılda özüne dönüşmeye başlamıştır.
Yani muhafazakarlık. İnsanların inanç özgürlüğüne kültürümüze yaşayış tarzına hep karşı olmuşlardır.
Kendi ülkemizde türban takanlara sen İran’a, Arabistan’a git orda yaşa demişlerdir.
Fakat her geçen gün kültürümüze ve inancımıza yabancı duranlar gerçeği ve doğruları göreceklerdir.
Hak yerini bulacaktır. sivil anayasa çalışmalarının dünya ile Türkiye’nin entegre olmasının yani çağı yakalaması bunun da sebebi Türkiye’nin görüşü milli görüştür.
Kendi kültürümüz ve inancımız gereği başka görüşlerle kesinlikle kıyaslanamayız.
Bunun örneği Somali’ye Afrika’ya ortadoğuya yaptığı yardımlardır.
Bugün geldiğimiz nokta gelecek nesillerimizi kültürümüzü inancımızı yabancılaştırma tehlikesinden korumaktır.
Din, dil, ırk olarak, kültür olarak, gelecek nesillerimize sahip çıkalım.
Nereden geldiğimizi soyumuzu atalarımızı iyi bilelim.
Uygurlar, hun devleti, Göktürkler, Selçuklular, Karahanlılar,
Osmanlı biz bu ecdatlarımızın torunlarıyız.
Atatürk’ün veciz sözüyle kapatalım.
İhtiyaç duyduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Birlik beraberlik sevgiyle kalın yabancılaşmayın
Hoşçakalın