Sevgi ; Ne güzel ve özel bir kelime,bir ânda insanın içini yumuşatıp gevşeten anlamıyla derinlere
sürükleyen bir duygu hisseden kişi belirler mesafesini hayır belirleyemez uçsuz sonsuzdur çünkü..

İki yüzlü insanlarız !! ’n’oluyor yahu’ dediğinizi duyuyorum...

Doğayı sevmek hayatı insanları sevmek ve tüm canlılara sevecen olmasa da hoşgörüyle bakmak ; harika
bir hisler paylaşımı yaklaşımı değil mi ? Kitaplar şiirler yazılır sevgi temelinde hayatlar birleşir
barışlar yapılır tüm hastalıklara ve çoğalmaya üremeye ve üretmeye iyi gelir SEVGİ değil mi ?

Her siyasal varlık sevgiyi önceleyen insan odaklı politik misyona sahip olduğunun sözünü verir
ilân eder topluma,halka,yanına sivil toplum örgütlerinin de desteğini alarak.Buraya kadar herşey
iyi gitti sanıyorum.
Tüm bu ’lâkırdıları’ yazmanın nedeni ’insan sevgisinin ve o na saygının hiç mi hiç olmadığı yönüyle
ilgilidir’ ve sizlere insanlık ve sevgi dışı iğrenç örneklerden-hatırımda kalanlarıyla-vermek
istiyorum tahmin edersiniz bu ülke’de yaşayanlar olarak.’Haçlılar yurdunuzu işgal etseler de mahreme
karınıza kızınıza elleşmezler,elleşmemişlerdir’ ’O kadın Yalakadır,yalakadan sanatçı olmaz’ ’Kadın
Bakan utanmıyor,herkesin önüne yatıyor’ ’o Hanımın ismi verilsin köprüye ve herkes üstünden geçsin’
’zulüm 145 yıl önce-bir de 1453’te başladı’ ’Musa çok aradı vaat edilmiş toprakları ? siz geldiniz
kuruttunuz o verimli mümbit toprakları !’ ’Bu Diktatör’ü Lahey’de yargılatacağız’ ’Kaçacak efendim
göreceksiniz kaçacak’’başörtüsü türban yasağını ben kaldırdım’ ’trafik rahatlasın diye boğazın o
kadim sularının altından geçirdi tünelle Marmaray’ı Ecevit yaptı’
Herşeyi birer nefret objesi haline getirdik-her yanımız tenakuz çelişki paradoks-insan sevgisi mi ?
-kendisini sevmiyor ki insanlar,sevseydi eğer ’düşünme yetisini’ elleriyle boğmaz ve parçalarına
ayırıp yok etmezdi.
’Efendim ben Tek adam rejimini istemiyorum’ ’ bir ailenin bir grubun eline verilmesin sistem,
oligark demek istiyor bürokratik oligarşinin kuruluştan beridir var olduğunu bilmiyor,bilmiyor
dualiteyi,yargısı ve sınırlarını askerin çizdiği siyasetiyle-sivil ve askeri iki ayrı sistemi ki
yüzyıla yakındır parlamenter demokratik rejim diye yutturulan..

’’Ben Demokratım’’ hiç demedi ; Benim de bir takım uygulamaları sonucu ’Diktatör’ yakıştırması
yaptığım Lider..şu nu bilesiniz ki Dünya’da bulamazsınız Faşist olmayan bir Devleti ve Baskısız
insancıl bir rejimi çünkü gizli servisleri ve ordusuyla her türlü silah kullanma ’meşru’ yetkisi
Devletlerin ! elindedir.
Gerçek Diktatör ; Tek başına muktedir ve mutlak iktidardır,bu tanıma uyan kurucu babalardan bir
veya iki kişiyi söyleyebiliriz.
Bir Parti,iktidarının en güçlü olduğu vakitte (muktedir değildi) Anayasa mahkemesi tarafından
kapatma davası açıldı-sonra muhtıra verildi !! ve demokrasiyi çok isteyen,bizlere her vesilede öyle
söyleyen büyüklerimiz sustular hatta gizli-açık destek verdiler (Herkes Gördü ! çok sevgiliyiz canım
demokrasiye) yazdıklarımdan hiçbirinizin birşey anlamadığını biliyorum -istisnalar hariç-çünkü
ikircikli militarist merhametli kısmen faşist bir milletiz,fakat Avrupa ve Batı,yüzdesi çok yüksek
Irkçılık,insan ayrımcılığı ve sömürüsü ile dolu tarihiyle ve sürgit güncelleneni ile karşımızda,ve
bize-tümüyle düşmanlık yapmak üzerine üretilen düşünce sistemiyle uygulanan politikaları-tek
örnek bile yetecektir DOĞU AKDENİZ..

Umarım anlamışızdır İnsan sevgisi’nin ne menem birşey olduğunu,oportünist,makyavelist çıkar
varlıklarız tek tek//Hem de o çıkarlar-hak hukuk vicdan-tanımıyorlar savrulup gidiyorlar serseri
mayın,kurşun gibi göktaşı gibi frensiz kamyon gibi ezip geçiyor ruhlarımızı..Ve ne çok isterdim
tek suçlunun BEN olmasını...