Hatırlanmak ya da Hatırlanmamak işte bütün mesele bu SHAKESPEARE AĞLATTIN BENİ

Ben çocuktum
hergün 3,5 çeşit oyun oynardım
Sokakta, okulda, sahada her yerde vardım
Varsa söylesin bilyede ütmediğim
Varsa söylesin top oynarken çalım atamadığım
Top bendeyken alkışlamayan var mıydı
Bilardoda damada satrançta yenmediğim kaldımı
Çarpım tablosunu daha önce ezberleyen var mıydı
8 dersten 90+90 soruda 160 ını doğru yapardım
Bilardoyu, okul takımını, top oynamayı bıraksam 185 olurdu herhalde
Hem sokaktaydım hem lokantada hem okulda
Benim gibi rengarenk giyinen var mıydı
Hep alkış övgü bekledim türbünlerden
Alkışlamayanları övmeyenleri kızdım gönül koydum
Sonra bir meczuplar sofrasına oturdum
Zehirli kitaplar vermişler elime
Evet zehirli kitaplar vardır sakın elinize almayın
Alkışlanmayıda unuttum alkışlamayıda
Meczupluktan kendimi bile unutmuşum
Sonra bir uyanış oldu dünyaya bağlandım
Alkışlayamadıklarımı alkışlamak istedim
Onlar beni unutmuşmu küsmüşmü kızmış mı, deli mi sanmış anlamadım
Ben Jordan ı unutmadan 20 sene sonra tekrar hatırlamışım tekrar izliyorum tekrar seviyorum tekrar alkışlıyorum
Sevmek hayata dönmek hatırlanmak hayatın hangi noktasında olursa olsun çok güzel
Bir arkadaşınız veya çocuğunuz, veya komşunuz bitkisel hayata girebilir, Meczuplukta bir nevi bitkisel hayattır beyni yeteneklerini öldürmektir .
İyi biriyseniz hayatınız boyunca onun hayata dönmesini beklersiniz
Hayata döndüğünde onu kaybetmemek için iyice sarılırsınız, yürümesi için elinden tutarsınız, bilmediklerini öğretirsiniz...
Ben kahvedeki arkadaşlarımı çok seviyorum
Çünkü onlar beni hiçbir zaman unutmadı
Hayatımın her noktasında benimle oynadılar bana sarıldılar hepsi Harward iletişim okumuşlar sanki!
Ben bu satırları yazarken gözümden damlalar dökülüyor
Ve aklıma Mirkelam ın Kayıp giden zamanları şarkısı aklıma geliyor
Hatırlanmak ya da Hatırlanmamak beni ağlatan işte bütün mesele bu SHAKESPEARE

Harun Erikci