1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1765
Okunma
Cumartesi günleri ve pazar geceleri, bizi buluşturduğu için Allaha şükrettiğimiz, el yapımı, el yakan pastalar.
Her hafta, bir roman çıkartırdım gözlerinden. Maviydi gözlerin, bilirsin, bende maviliğindeydim herşeyin.
Bir zaman cenabet gezdiğim sokaklarda, içime işlediğin aşkla, şimdi şiirler yazıyorum duvarlarına.
Adın adıma, adım adına, çivilendiği günden beri, adım adım büyümüyormuydu sevdamız?
Bizi pek bi şımartmıştı günler, aylar ve yıllar.Hayatımda oynadığım en büyük kumardı sevdan. Bahis diye ortaya koyduğum ruhum, benliğim ve bedenim, geçmişim ve geleceğim, geleceği unutturduğundandı, hergün bir pul daha koymam.
Ve hiç gelmiyeceğini sandığım o son parti, kepenkler kapanırken,bir bayram sabahı, harçlık bekleyen bir çocuğa sadece, ağlama! diyebilecekkadar alçaldığımı hissettim, bu son kumarda.
Sen zaten güzeldin, mavi gözlerin, ufacık ellerin ve dalgalı saçlarınla, birkaç roman daha çıkardı sana.
Şimdi ismini verdiğimiz güller, sevdiğimiz şarkıları çalan kahvehane ve arasokaklar küfrediyorlar bana, sahip çıkmadım diye sevdama.
Peki git, hafta sonunun en pahalı iki biletiyle bırak beni, güvercinlere verdiğimiz yemlerle ve bir gögtelenin en son katında, kararsızlıkta bırak beni.
Ben hala, sabaha karşı sana söylemek istediğim herşeyi söyliyemiyorum gene, söylemicemde.
Çünkü ne karşıya baktığımdageldiğini görüyorum, nede gecenin bir yarısı telefonum çalıyor nede hiç beklemediğim bir anda çıkıp geliyosun.
Sevmiyorum Seni artık sende Sevme Beni...:-(