Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Hüseyin Özkaynakcı

Sarı Çizmeler

Yorum

Sarı Çizmeler

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

647

Okunma

Sarı Çizmeler

Küçük Serdar, en az yarım saattir sabırsızlıkla babasının hazırlanmasını bekliyordu. Çok heyecanlıydı. Babasından çoktandır istediği sarı çizmelerine nihayet kavuşacaktı. Onları ablası ile çarşıda gezerken bir kunduracının vitrininde görmüşlerdi. Genellikle sarı renk hâkim olmasına karşılık, ökçesi kahverengi boyalı idi. Boğaz kısmına yeşil bir şerit çekilmiş, bu şeritten yine yeşil ve aşağı uzayan çizgilerle “A” harfi işlenmişti. Bu harfin ne anlama geldiğini sorduklarında, kunduracı “afacan” kelimesinin baş harfi olduğunu belirtmişti. Çünkü çizmenin içinde Afacan Kunduraları” yazıyordu. Daha o günden beri söyleye söyleye babasını bıktırmıştı. Babasının;”altı kauçuklu ayakkabın, içi pamuklu çizmen var” dediğini duymuyordu bile. Sarı çizmeler diyordu da başka bir şey demiyordu.
Sonunda babası kabul etmek zorunda kalmıştı. Çünkü Serdar’ın isteği olmayınca kendini yerden yere attığını, bir kez küsünce yemek dahi yemediğini çok iyi biliyordu.
Serdar sokak kapısından başını uzatırken:
-Babacığım hazır mısın, diye seslendi.
Babası Selim bey banyodan:
-Tıraş oluyorum, diye cevap verirken düşünüyordu. Serdar’ın bu isteklerine bir dur demek lâzımdı. Ama onun kırılmasını da istemiyordu. Disiplin ve eğitimin dayak yoluyla değil de, karşısındakini ikna ederek benimsetilmesi görüşündeydi.
Nihayet Selim Bey hazırlanmıştı. Dışarı çıktılar. Yalnız, Selim Bey’in Serdar’a bir şartı vardı. Çoktandır ayaklarını bile sokmadığı kauçuk tabanlı ayakkabılarını bir fakire hediye edecekti. Bunun için ara sokaklardan geçtiler. Sonunda aradıklarını bulmuşlardı. Serdar’dan biraz dikçe, fakat çelimsiz bir dilenci çocuk bir köşede dileniyordu. Eli yüzü kir içinde, elbiseleri yırtık pırtıktı. Ayağında ise parmak uçları delik ve parça parça olmuş bir kundıra vardı.
Serdar yaklaştı ve yanında getirdiği paketten ayakkabıyı çıkartarak dilenci çocuğun önüne attı. Çocuk şaşkın şaşkın bakıyordu.
Serdar sarı çizmelerine kavuşmanın hayaliyle:
-Bunlar senin, diye seslendi.
Çocuk daha da artarak, bön bön bir Serdar’a bir ayak-kabılara bakıyordu.
Selim Bey yaklaştı ve:
-Haydi oğlum, giy bakalım ayaklarına, dedi.
Bunun üzerine çocuk ayakkabılardan birini kaptı, ayağını soktu, fakat ancak parmakları girebilmişti.
Çocuğun ayakları da kafası gibi büyüktü, vücudu ise çok zayıf kalmıştı. Dilenci çocuk baktı ki ayakkabı küçük, boyun bükerek ağlamaklı bir sesle mırıldandı:
-Ayağıma olmuyor.
Ayakkabıları aldılar. Serdar babasına baktı, üzüntüsü yüzünden okunuyordu. Yürüdüler.
Birkaç sokak geçtikten sonra, bir fakir çocuk daha görmüşlerdi. Bu, dilenci değildi. Üç tekerlekli sakat arabasına oturmuş, önündeki bir sehpaya yerleştirdiği ayna, tarak, sakız gibi şeyler satıyordu. Asıl yardım edilecek birini bulmuşlardı. Sevinçle yaklaştılar.
Serdar yine ayakkabıları uzattı, yumuşak ve tatlı bir sesle:
-Bunları sana versem kabul eder misin? dedi.
Çocuk başını eğerek, belden aşağısını örten battaniyeye baktı, sonra dolu dolu gözleriyle Serdar’ı ve Selim Bey’i süzerek:
-Benim ayaklarım yok ki, diye inledi. Battaniyeyi kaldırmış, dizlerden aşağısı olmayan bacaklarını gösteriyordu.
Serdar beyninden vurulmuş gibi olmuştu. Bir şeyler söylemek istedi, dudaklarından dökülen seslerden kendisi de bir şey anlamadı. Ağlayarak, oradan koşarcasına ayrıldı. Selim Bey peşinden yetişti ve kolundan tuttu. Beraber hızla uzaklaştılar.
Serdar bir daha sarı çizmelerin sözünü bile etmedi.
----------------------------------------------------------------

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sarı çizmeler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sarı çizmeler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sarı Çizmeler yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
11.3.2019 13:24:04
Beğeni:
0
Okunma:
647
Yorum:
0
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL