..


Selamun-aleyküm ve Merhaba Sevgili okur-geçerler

Lütfen,başlık sizi irite etmesin ’kitap okumayı’ sevenlerden değilim,okul da okumayı çok sever
her vesilede söylerdim küçüğüme büyüğüme,kısmet şansım değilmiş ; zararlı olabiliyormuş
kimi vakitler,çok istemek, Aşk gibi tutkulanmak gibi çoğu hüsranla biten hafif trajik vakâlar
-hayal kırıklığı-diyoruz adına,gerçekten hissederek üzülenler ise başta muhatapları ve dostlar
oluyordu.

Muradım,siyasal içerikli olmayan cümleler kurmak çabasıyla naif bir konuyu gündeme getirmekti
ama maalesef,yaşayan,canlı hayatın kendisine-siyaset dediğimiz-bir dünya’da yaşıyoruz.
Okumak: Ülke istatistiğiyle diğer devletlere kıyasla oranlanır çıkan sonuçlar siyasete zemin
oluşturur yani ’siyasi’ sonuçları mukadderdir ve politikacı konuşur ve eksi-artı abanır üzerine,
Neyse..
Ben geleneksel hane-aile yetişkin kültürümüzden bahsedeceğim,gençler için nostalji,orta yaş
mütedeyyini için duyar kasabilir,üzebilir. (gülümseme emojisi koydum)
Yaşasaydı 104’ünde olacak Babam’la arkadaşlığımız 13-14 yaşıma kadar sürdü,genellikle öğretme-
öğrenme ilişkisiydi göreli disiplin altında dostluğumuz.
Tercüman gazetesi okurdu,pehlivan tefrikasına babamdan merak salmıştım Koca Yusuf Kurtdereli
Hergeleci ibrahim Çolak Mümin şimdi hatrıma gelenler son anda Tekirdağlı Hüseyin (iyi hafıza
varmış bende ! sevindim)
Peder diye bahsederim gündelik konuşmamda siyasi içerik olmasın diye ’Babam’ diye yazıyorum.
Dokurhan’ın ilklerindendir-Şehremini’li K.M.Paşa’lı bilir-bizim yazgımız Valide’yi iflâstan
sonra buluyor(gülümsüyorum,tek oda ve gaz lâmbalı birde pilli radyolu ve sevdiğim yaşantımıza)

Akşamcıydı Babam 7.5 TL idi Yeni Rakı sanırım 5.5 tl den çıkmıştı fiyatı ben alıyordum
Doğan Bakkal’dan.-Salı Pazarı Limanı’nda Ambar Bekçiliği işi bulmuştu Babam Sendika vasıtasıyla-.
Doğal olarak fakir sınıfındaydık Teldolabında saklanırdı öte-beri bir de yarı beli yer içinde
kuyu vardı tahta kapağı açık kalırsa yavru kertenkele toplardık içinden ailesi de olurdu tabii.
Her mevsim koşulu ayrı bir güzellik ve çileydi,elbette Anam için !!
Teldolap farkı hissedilirdi,bilhassa temmuz ayında,bi koşa giderdim akşam olunca.Üzeri kalın
talaş kaplı 25 krş’luk buz almaya,testereyle keserdi Adalı bakkal’ın önünde ve geniş sandık üstünde
parmaksız ? başparmağı yoktu.Adalı’yı herkes bilirdi Şehremini’de bolca turşu satardı tekel bayii,
geçmişin mini mini marketi )
Buz kovası yoktu tabii valla çinko alaşımlı mıydı iki kulağı kancalı sapıyla su kovası,içine talaşı
temizlenmiş buzu atar mevsim meyveleriyle Babamın Yeni Rakısı ve 2 adet tekel birası ilave edilir
-serinliği 2-3 saat kadar muhafaza ederdi kovadaki buzun suyu..

Sofraya oturduğumuzda Besmele çektirirdi Babam O’nun dışında dua ile ilgisini pek hatırlamıyorum
fakat Dini bayramlarda mutlak,kilimleri gazete kağıdına sarıp bayram namazına giderdik !
yani şimdiki koşullarda babam benden daha gâvurdu ha ha haa ..
Bu anlattıklarım,Şehrin geneline tekabül eden ve adına ’kültürel müslümanlık’ dediğimiz şeydi.
İnanmayacaksınız ama Cuma’ya Teravih’e gidene yobaz derlerdi bizim mahallede..ben demezdim ! kanımda
var Demokratlık,bir anekdot anlatmalıyım ’kimse kalmadı şifahen anlatacak anıları ve kayıt düşecek’
-bir gün Babam yanına çağırıp şu suali sordu -Biz kimiz,kimlerdeniz ? bir durakladım sonra ’Biz Türk
değil miyiz Baba’ dedim epeyce öfkelendi ’biz Osmanoğullarındanız Ulan’ dedi küçük aklım nasıl alsın
o Osmanlı zamanında doğmuş eski türkçeyi yutmuş bir insan-gerçi latin harflerini de öğrenmiş yazısı
güzeldi Babamın,Demokrat Parti Fatih Delegesiydi (bu da siyasal içerikli oldu) yarası olan gocunur
Ben kale yakında doğmuş (surlar) oralarda oynamış içkimizi cigaramızı ilk aşkımızı tatmış ve kendime
’Bizansın torunu kale çocuğu’ demişim Türkü de severim bizansı da Osmalıyı Ermeniyi de Rum’u
Yahudiyi de Babam söylemişti ’’Büyüksün Babam’’ Şimdi görüyorum Kafatasçı,Radikal İslamcı,Irkçılar,
Faşistler ve de Kemalistler zıplıyor yerinden uzay yolculuğuna,çünkü Dünyanın en zor şeyi empati
kurmaktır,yapmaktır. Bu yazıyı defalarca okuyun derim,içselleştiremezler ama olsun..

Saygılarımı sunuyorum sevgilerimle demeden önce silahlar sussun aşk konuşsun kimse kimsenin ardından
kuyu’yu Afrika’da ki susuzluktan kırılan insanlar için açsın (orada o misyonu üstlenmiş arkadaşlar,
insanlarımız var) ve dünya’nın her yerine yardım bekleyen bebek,çocuk,kadın,yaşlı milyonlar.


’’Herkes kendi çukurunu dolduracak’’ Anam Sözü’dür...


not;eksik basılmış harf-sürç-ü lisan ve veya üzülen varsa affetsin bağışlasın..
hiçbiri diyorsa gitsin intihar etsin :)


..