Hayatımızı idame ederken insani bir özellik olan sosyal ilişkilerde bulunuruz. Herkes kendi benliğince kendi birikimine göre sürdürür bu ilişkileri. Dışardan gelen bir müdahale bir virüs gibi etkiler. Kişi kendini şaşar insan. Bir süre sonra kendi olmaktan uzaklaşır. Virüsün etkisi altına girmiştir. Ne yapacağını, ne hissedeceğini kumanda edecek kadar etkisi altına almıştır virüs. Ne ölçüde güçlü ve sağlam alt yapıya sahipsek yani ne kadar bilinçli bir yapımız varsa virüsten aldığımız, alacağımız darbenin şiddeti o ölçüde etkisiz hale geliyor. Öz şu ki, kişi kendini ne kadar iyi tanırsa, kendini ne ölçüde anlamlandırırsa, hayattaki konumunu, varlığını, nasıl davrandığını, nasıl düşündüğünü bilirse dış etmenlere karşı, virüslere karşı o ölçüde dirençli olur. Kendimizi okuyalım, konumlandıralım, farkında olalım ki yıkımımız kolay olmasın, hayatımıza girecek olan virüsler teğet bile geçmesin.
Peki nedir bu virüsler?
Bazen hayatımıza girmek isteyen bizi kendince şekillendirmeye çalışan insanlar,
Bazen başımıza gelebilecek herhangi bir olay,
Bazen bize hissettirilen his...
Unutmamak gerekir ruh hastalanırsa beden de çöker.
Bedenimizin nasıl ki bir bağışıklık sistemi var, duyumuzunsa bağışıklık sistemi karakter vi iç gücüdür. Hiç kimsenin sizin karakterinizi, hislerini değiştirmeye gücü yetmesin.
Hayatımızdan maddi ve manevi bütün virüslerden uzak tutabilmek dileğiyle.....