seni,

sen ve ben diye sevdiğin biriyle gördüm az evvel
bir pazarın ikindi yolu üstünde
yürüyordunuz el ele

yüzünüzden aşk akıyordu
ellerinizden, meşk

biriniz seni derken
öbürünüz bal ile kesiyordu sözü
seviyorum diyerek

sakarya kıyısını parsellemişti mutluluğunuz
bir söğüdün altını mesken tutmuştunuz

iki taşın arasında yanan ateş
demliyordu is tutan muhabbeti

rüzgar demliği devirirken
umurunda değildi, birbirinizin ağzına
öpüşlerle taşıdığınız aşk şerbeti

seni,
benimle mutlu olurken gördüm

yüzünde açan gülüşü kıskanıyordu su kuşu
ve bir dal, eğilip
ayva uzatıyordu

beni,
seninle mutluyken gördüm

göğsümde başın
ellerim saçlarında

bana bir şeyler söylüyordun

sonra devrilen demliği farkettiniz
başladınız kavgaya

ben, senin yüzünden oldu derken
sen,
kendini çayla eş tutan sözlerimle karışık
hayret yağıyordu bakışından

bu arada oltayı alıp götürmüştü
koca bir yayın

sen, oh olsun diyordun
ben,
aşk yerine kafayı yiyordum

sonra bıraktım ikinizi baş başa

ne haliniz varsa bensiz görün

akşam olmuş pazarda..