İnsan Olmak
İnsan doğuyoruz ama insan kalabiliyor muyuz ? İnsanoğlunun yaratılışından bu yana iyiler ve kötüler hep var olmuş, kıyamete kadar da var olacaktır. Yaratılış icabı farklıyız. Doğduğumuz coğrafya, kültürlerimiz, yaşam tarzımız, duygu ve düşüncelerimiz farklı. Yaratan doğuştan her insana akıl, vicdan, irade ve fıtrat vermiş. Dünyanın her yerinde hırsızlığın, cinayetin v.s fiillerin kötü olduğunu bilir insan.
Barış içinde yaşansa bu dünya herkese yeter. Ama ne kadar acı ki, insan insanın kurdu olmuş. Bir ülke başka bir ülkeyi yeraltı kaynakları var diye o enerji kaynaklarına sahip olmak için gücünü kullanarak veya başka yollarla ele geçirerek halkını öldürüyor, insanları açlığa mahkum edebiliyor. Her şey benim olmalı diyen, gücü diğer insanları baskılama aracı olarak kullanan bir düşünce tarzı devlet politikası olur bu düşünceye sahip insanlar da yönetim de olursa maalesef savaş, gözyaşı ve acı oluyor.
Dünyanın bu hali ortadayken kendi ülkemiz özelinde insani ve ahlaki açıdan durumumuz nasıl acaba. Türkiye ölümcül trafik kazalarında birinci sırada. İkinci Mısır, Üçüncü Bangladeş. Yeşili tahrip edip ülkeyi kirletenlerin başında geliyoruz insanımız. Türkiye’ de 15 milyon icra dosyası var, 19 milyon hane sayısı. Son on yılda suç oranları % 434 artmış, uyuşturucuya bağımlılık %678, fuhuş %734 artmış. İnsanların %90 dan fazlası birbirine güvenmiyor. Kadın cinayet oranlarındaki artış ortada. Elbette insanlık adına güzel şeyler de oluyor, toplumda iyi insanlar da var.
Yetişen çocuk ve gençliğe baktığımızda da sıkıntılar olduğunu görüyoruz, bugünün gençleri yarının büyükleri olacak. Sosyal yönü gelişmeyen, bilgisayar ve tablete bağımlı çocuk ve gençlik yetişiyor. Anne Baba olarak sadece çocuğun derslerini önceleyip, diğer yönlerini önemsemeyen, dersleri iyi ise bu çocuk çalışkandır, iyidir diye düşünen çok aile var. Çocuğun karnesi onun okul başarısını gösterir elbette, ama onun insani, sosyal ve ahlaki yönünü göstermez. Yanlış veya konuşmasından dolayı öğrenciyi uyaran öğretmene, veliler artık " sen ancak dersini öğret, çocuğuma karışamazsın " diyor.
Bizim toplum olarak kaliteli insan sıkıntımız var. Evimize çağırdığımız tesisatçıya, tamirciye güvenmiyoruz, arabamızı götürdüğümüz ustaya güvenmiyoruz. İyi olanları tenzih ederim. Bunlar bir toplumun gelişmişliğini gösteren ögelerden birisidir. Önce kendimiz, sonra ailemiz ve toplumun değişmesi için insani ve ahlaki değerlere önem vermeliyiz.
Metin Öktem