7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1138
Okunma

… Herkesçe malumdur ki Suriye’liler ülkemize kendi keyiflerinden gelmedi. Bu konuda lütfen gerçekçi olalım ve elimizi vicdanımıza koyalım. Suriye’de hiç kimsenin istemediği olaylar oldu. Önce zalim Beşar Esat kendi halkını Hama şehrinde kimyasal silahlarla katletti. Sonrada uydurma ve taşeron terör örgütleri çıkarıldı ve halk göçe zorlandı. Hatırlayın ilk gelenler arasında Kobani’den gelenler oldu. Ve herkes ısrarla kapılar açılsın buradan gelenler Türkiye’ye girsin istiyordu. Çünkü bir IŞİD belası vardı. Neticede kapılar bir açıldı pir açıldı. Savaştan, ölümden ve açlıktan kaçan herkes nefesi Türkiye’de aldı. Bence en doğrusunu yaptılar çünkü kendilerine şefkat gösterecek, yardım edecek, karınlarını doyuracak başka bir ülke yoktu.
… Peki gelenler kimdi ? Gelenler Suriye’li olabilirler. Suriye vatandaşı da olabilirler ama aslında gelenlerin hepsi bizim akrabalarımızdı. Yani Kürtler, Araplar ve Türkmenlerdi. Bu ülkede Kürtler var, gelenlerin bir kısmı Kürt’tü. Bu ülkede Araplar var gelenlerin bir kısmı Arap’tı. Bu ülkede Türkler var gelenlerin bir kısmı Türk’tü. Şimdi biz kimi kime şikayet ediyoruz. Velev ki bunlar ne Türk ne Kürt ne de Arap olmasaydı. Biz bunları ölüme ve açlığa terk mi edecektik. Hayır. Bu gelenler her şeyden önce bizim din kardeşlerimiz. Hepsi Müslümanlar. Kardeşimize sahip çıkmayacak mıyız. Zalimin, zorbanın ve katillerin eline teslim mi edecektik.. Hayır. Biz öyle bir milletiz ki bu gelenler Müslüman olmasaydı bile biz yine de bunlara kol kanat açar ve bağrımıza basardık…
…Kaldı ki bizim ülkemiz de göçmen olarak sadece Suriye’liler yok. Bizim ülkemizde Sureye’liler hariç, 1 Milyon 800 bin göçmen var. Sadece Bulgaristan’dan gelenlerin sayısı 710 bin’dir. Türkiye’li olup da başka ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızın sayısı da 3 milyondan fazladır. Yani bu kadar girift bir dünyada herkese yer var da sadece Suriye’lilere mi yer yok. Bugün ülkemizde Bulgar göçmeni, Yunan göçmeni, Makedon göçmeni yüzlerce siyasetçi, gazeteci, devlet adamı, asker ve devlet memuru olmuş kişiler var. Kimse bunlara neden geldiniz, neden kaldınız diyor mu ? demiyor. O zaman aynı hassasiyeti Suriye’lilere de göstermeliyiz.
… Bir de şunu özellikle belirtmek isterim : Sanki bizim kendi vatandaşlarımız hiç suç işlemiyor, kavga etmiyor, hırsızlık etmiyor, adam öldürmüyor, silah kaçakçılığı ve uyuşturucu kaçakçılığı yapmıyor da her şeyi Suriye’liler yapıyormuş gibi gelen misafirlerimiz art niyetli ve provokatörlerin zulmüne ve sözlü tacizlerine uğruyor… Unutmayalım ki bizim peygamberimiz Hz. Muhammed’de bir muhacirdi. Oda Mekke’de evini – barkını, işini – gücünü, hayvanlarını bırakıp Medine’ye göç etti. Medine’liler Hz. Muhammed’de ve arkadaşlarına nasıl sahip çıktılarsa bizim de ülkemize sığınan kim olursa olsun sahip çıkıp bağrımıza basmalıyız. Bu insan olmamızın, Müslüman olmamızın bir gereğidir.