Şimdi eskiden Ezop köle olarak bir evde çalışıyormuş.Bir gün efendisi Bilge Ksantus evde şölen verecekmiş.Kölesi olan Ezop’a demiş ki:
-Bana git pazardan dünyanın en tatlı en güzel şeylerini al da arkadaşlarıma şölen vereyim.
Tamam deyip çıkmış Ezop.Sonra gece olmuş davetliler yemekleri bekliyor.Sonra Ezop gelerek yemeklerini sunmuş.Misafirler şaşkınlık içinde.Bütün yemek çeşitleri dil üzerine yapılmış.Herkes Bilge Ksantus’a:
-Bunlar ne ya?Biz bunları mı yiyeceğiz,demiş
Bilge Ksantus da tabi utanmış ve misafirleri önünde durumu açıklamasını istemiş.Ezop:
-Siz bana dünyanın en güzel şeyini al demediniz mi?Dil dünyanın en güzel şeyidir,demiş
Misafirler de hak vermiş Ezop’a.
1-2 hafta sonra gene Bilge Ksantus şölen vermeye karar verir.Ve der ki:
-Pazardan dünyanın en kötü şeyini al,der
Sonra Ezop pazara gider alacaklarını alır ve yiyeceklerini misafirlere sunar.Gene yemek çeşitlerinde hep dil var.Ezop demiş ki:
-Efendim bana dünyanın en kötü şeyini al dedi.Dil ise yeri geldiğinde en tatlı şey yeri geldiğinde ise en kötü şeydir,demiş.