7
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1265
Okunma


Bütün babalara gelsin
Rüzgârın kaçıncı tokadı bilmiyorum, bu yüzden öksürük kesilmiyor.
Bahardı, her taraf çiçeklerle bezenmiş olmasına rağmen biz karakışı yaşıyorduk.Son kez hastane dönüşü siteye geldiğimizde koca çınar feryat figan, ızdırabı dinmek bilmiyor, bizler acısını dindirememenin acizliğini yaşıyorduk.
Geride seksenbeş senenin içine sıkıştırılmış, yokluk, tabiat şartları, yalnızlık ve alın teri ile verilmiş bir mücadele,ileride nerede ne zaman noktalanacağı belli olmayan endişeli yarınlar vardı akabinde korku...
O’nu kucağımdan ablama teslim ederken içim yanarak apartmana girdim.İnsan böyle durumlarda suya düşmüş gibi sırılsıklam, ateşe düşmüş gibi
başı dumanlı oluyor.
Kulağın telefonda, gözlerin uzaklarda elin kolun dayak yemiş gibi dermansız.
Su yolu oldu hastane ile ev arası ah o günler...
Yalvaran gözlerle karşılaşmamak için gözlerini kaçırsan da bir daha o çukurların sırlarına erememenin acısını düşündükce ayaklarına kadar inen bir akım seni titretir, bir alev dalgası kaplar içini dumanında boğazına takılan düğümleri ancak kendin fark edersin.Nasıl saklar insan kendini kendine, ah iki benlik ah, iyi ki varsın.Saniyeler saat, geceler yıla döner.Yıldızları saymakla bitiremezsin.Ne zordur yerle gök arasında gidip gelmeler, eller açık, dudaklar yakarıştadır, ağlayamazsın o ayrı yakar seni alev topuna dönersin kirpiklerin gözlerinin üzerine çullanırken bir keskin kılıç biçer onları.
..........................................
O gün ben bekliyordum.Hastaneden çıkmak istedi ancak doktorlar bir sonraki güne izin veriyordu, fakat o ısrar etti."Bütün eşyaları topla, odayı boşalt bu gece gidelim komşularımla helâlleşeyim hazırlanayım yarın beni yolcularsınız dedi.Dediğini yaptım evine geldi dediklerini yaptı gece fenalaşınca tekrar hastaneye döndü ertesi gün dediği gibi onu yolculadık.
İnsan yaslandığı duvar yıkılınca dünyanın kaç bucak olduğunu o zaman anlıyormuş.
Baba demek, dağ demekmiş, gülmek, kuvvet, kudret, zenginlik,rıza, umut, aydınlık demekmiş...Ahhhh Cennet demekmiş.Şükür ki dualarını almayı nasip etti Rabb’im.
Altı sene bitecek, güneş eskisi gibi doğmuyor, bahar yazı müjdelemiyor,her yağmur damlasından hazan tohumları dökülüyor.
Ben her gecenin bitimine kadar kaç kez balkondan O’nu son kez apartmanın önünde görmeye çalışıyorum bilmiyorum.
Ne zaman kuvvetli bir rüzgârın ana şevkatiyle yüzümü kurulayıp iliklerime kadar işlediğini hissettiğimde ufuktaki kızıllığı fark ediyorum.
Nur içinde yatsınlar, mekânları Cennet olsun.
DÖNDÜ DEMİR ŞİNEL ŞİİRLERİ YÜREĞİN SESİ’İNDEN