Günü gününe yazmasam da arada kalan günlerde de Facebook’u ziyaret etmekten kendimi alıkoyamadım. Fakat belki de ilk kez neye niçin bakacağımı bilerek tekrarlıyorum bu eski alışkanlığımı. Belki de üstüne düşünüp yazmaya başladıkça bu durum gerçekleşmeye başladı.
Yine ne zaman ve neden takip ettiğimi bilmediğim bir yabancı haber sayfasında durup düşünmeye başladım. Paylaşılan haber -neredeyse her gün karşıma çıkan- UFO (Unidentified Flying Objects)’larla ilgiliydi. "Yeni bir kanıt daha bulundu.", "Yetkililerin sizden sakladığı gerçekler..." başlıkları altında paylaşılan bu haberlerle ilgilenip UFOlar ve uzaylı varlıklar hakkında "obsesif" bir şekilde araştırmalar yapanları:
1) Ayırdıkları zaman,
2) Özverileri ve inançları,
3) Araştırmacı ruha sahip olmaları bakımından tebrik ediyorum. Yine de şunu düşünmeden edemiyorum: "Sanki Dünya’da bütün insanlık problemleri çözülmüş de sıra marsa, uzaylılara, tanımlanamaz cisimlere vb. gelmiş." Kıtlık, açlık, savaş, salgınlar, toplumsal ahlaki yozlaşmalar, para kazanma hırsı, adaletsizlik vb. durumlar sanki hiç üstüne düşünülmeye ve bunlara çözüm bulmaya değer değilmiş gibi.
İnsanın insan olmasından ötürü üstlenmesi gereken sorumluluklarını yerine getirmediğinde bu "klişe" ve "kronik" problemleri "görmezden geldiğini" ya da "umursamadığını" sanıyorum. Nasıl olsa birileri tüm bu sıkıntılara kafa patlatıyor, yarın öbür gün insanların refah ve huzur içinde yaşaması için çözümler arıyordur. Zaten bundan dolayı değil midir ki toplumlar vergilerini verip böyle insanlar yetiştirmek için eğitim kurumları yap(tırt)ıyorlar.
Diyeceğim o ki "yerde bulamadığını" ya da yerdekiyle "tatmin olamadığını" göklerde, Dünya dışında bir yerde arayanlara adanmış bir tartışma bu.