bir müddet sonra kalbinin haritasında define arar gibi aşkı aradım
desem de inanma sakın

senin göz yaşı biriktirdiğin şişen var
benim,içmişliğim
sonrasında o şişeleri koleksiyon diye
istiflemişliğim

valla iş güç yok şu an
sayfa da müsaitken yazıp dururum artık
havadan sudan
mısırdan
lübnandan

yani boşa yorulmasın gözlerin
diye söyledim

çok kibarım ya hani
o bakımdan..

dedikten sonra devam edeyim mi Rüveyda
-et tabikide

teşekkür ederim..

kimi zaman uzaktan baktığında güzel görünen ile
göz göze gelirsin
sonra göze
daha sonra naza
nazara
derken kazara denk gelmiş gibi hissettiğin bir şeye dönüşen o şey
eşyanın tabiatına aykırı
pankart açar sözlerinde

yapılan her iyilik
kalbin kabin odasında pişmanlık giymeye mahkum
turuncudur aslında

sonrası bilindik defile
sonrası marangoz atölyesinde yontulmayı bekleyen odunlar arasında
bir zamanlar ağaç olmanın o bilindik hikayesini dinlemekle
sırasını salan şansın yerini bıraktığı
sıratın üstünde geçecek
ütülü acılara sos diye dökülen
tuhaf bilmece

biliyorum
zekasını geri almaya çalışmaz huniler
kafa yerine kalbe takarsan

ve aslına bakarsan

aslın astarı yerine kadın çorabını yüzüne takanlar
aşıklardan daha şanslı

zira onlar aşka yataklık yerine
yatağa bağımlı aşkı tadan
aşk arsızı

bana gelince..

hakkaten bana gelir misin bilmem

ama gelirken sopanı saklama sakın
yoksa kendimi delin sanıp
önce köşene
sonra bucağına
kasabana
derken

derken

Rüveyda,

sen söyle

dün için çok geç değil mi artık
yarına yol almak için erken

aralıktan gün çeksek
ocak çıkar mı talihten