- Çok dedim, sana. Yapma, etme, diye. Ateşle oynuyorsun. Senin gibi pisliklere ayıracak zamanım yok, demedim mi? Dedim. Sakin ol, sakin. Konuşacak fırsatın olacak. Kolay ölüm yok sana. Ne işim varsa burada? Korku, acı nedir bilmem ben. Dağda makine derlerdi.. Kaç defa aradım seni? Hatırlıyor musun? Saydım, on iki kez. Tek isteğim neydi puşt. Babama olan borcunu öde, dedik allahsız. Evet, ilk arayışımda biraz sert çıktım. Dozu kaçırdık. Ama hak ver bana. Ciddiye almamıştım seni. Sen ne yaptın. Telefonu yüzüme kapattın. İkinci sefer aradığımda anama küfrettin. Şimdi ne oldu? Ne yapacağız? Zavallı kadın öldü. Ne iş yaptığımı bilmeden öldü biliyor musun? Konuşmak mı istiyorsun? Hadi!
- Abi, bokunu yiyeyim beni öldürme.
- Kes lan. Canını bağışlayamam, kusura bakma. Daha zeki ol. Kafama sık falan, de. İplerle uğraşma, kendini boğarsın. Kurtulamazsın. Kasabaya yeni geldim. Arkadaşların olacak.
...
- Bu orospu çocuğu kim.
- Emmi, o, ooo, olmayan biri.
- Ne diyorsun sen, s,ktir git. Burası keçi yolu. Gelmiş, yolumuzun üzerine ev dikmiş.
- Ama emmi. Keçilere yol bırakmış.
- Kes sesini.
Uzun ince bir yol, olmak zorunda mı? Gelmek istemedim hiç, geri dönmek insanı öldürür. Bu adam neden çitleri tekmeliyor?
- Biraderrr, ne yapıyorsun?
- Daha dün geldin, her şeye el atmaya başladın.
- İsmin ne senin?
- Sana ne?
Birinin tavuğuna mı kış dedi annemler?
- Bak birader, burası.
- Sikerim biraderini.
- Bu sik herkesin ağzında, hoşunuza mı gidiyor birader ağzınıza almak?
…..
- Sayın savcım, buna olmayan kişi, diyor kasabalılar.
- Sen çık dışarı.
- Ama efendim.
- Çık, dedim.
…
- Burada, Ne işin var İsa,?
- Esraaaaa, Memleketim. Anam burada yatıyor.
- Görev icabı mı?
- Özel.
- Seni bırakamam.
- Bırakma. Hâkim bırakır.
- Dönmeyeceksin değil mi?
- Suçum ne Esra?
- Halen aynısın Ağzına burnuna vermişsin çobanın.
- meşru müdafaa. Çakal, sahipsizliğe sahiplenmeye kalkıştı.
-