2
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
792
Okunma
mutluluğu zehir d’olmuştu
süslü kadehlerle önüne gelene ikram edip
b’ölüşüyordu
çatışmasız bir günü yoktu
siyaha karşı çıkıp beyazın yanında alıyordu soluğu
sonra beyazdan nefret edeceği tutuyor
renklere küsüyordu
kim mutlu olsa batıyordu kalbine
çünkü onun için mutluluk yoktu
olmayan bir şeye şu insanlar ne diye tutunurdu
aşk deyince heyheyleri tutuyordu
cinleri geliyordu
fal taşı çatlıyordu
kaybettiği bir şeyi ne görmek
ne de duymak istiyordu
bu yüzden aşk şiirleri yakılmalıydı onun için
zira aşıklar
sinirlerini geriyordu
bilinç altında ağlıyordu çocukluğu
yalnızlıktan korkmasın diye mutsuzluk oyununa ortak arıyordu kendince
ve bu yüzden kadehine doldurduğu zehri
ikram ediyordu herkese..