Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Dilek USTA
Dilek USTA

PORTAKALI SOYDUM, BAŞUCUMA KOYDUM

Yorum

PORTAKALI SOYDUM, BAŞUCUMA KOYDUM

33

Yorum

15

Beğeni

0,0

Puan

3024

Okunma

Okuduğunuz yazı 22.11.2018 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
PORTAKALI SOYDUM, BAŞUCUMA KOYDUM

PORTAKALI SOYDUM, BAŞUCUMA KOYDUM

İnsan denilen varlık, acaba "az olanın" mı? kıymetini daha iyi biliyor veya "çok zor elde ettiği" şeylerin mi?.
Kendimden pay biçtiğim de, cevabım "az olanın"diye çıkıyor düşüncelerimden. Yani sevginin azlığı daha bir önem kazanıyor.sevgisizliğin çokluğunda.

Dün, bahçe kapımıza geldiğimde.. portakal ağaçlarına ilişti gözlerim.
Bu zamana kadar hiç dikkat etmemiş, öylece dalıp girmiştim cümle kapısından içeri.
Bazen batan güneşi portakala benzetirdim. Oysa, şimdi tüm ihtişamıyla bahçemdeki ağaçta sallanıyordu sayısız güneş.
Şaşkın, bir o kadarda büyük bir sevinçle toplayabildiğim kadar topladım ve eve çıktım.
Yeni doğmuş bir çocuğa bakar gibi sevgiyle bakıp, kokladım...

Küçük kızıma seslendim.
- Kuzum gel bak! bahçemizin ilk portakallarını topladım.
Biraz isteksiz, biraz da tuhaf bir bakış atarak
- Bildiğimiz portakal işte anne, ne var bunda abartılacak dedi.
- Aa olur mu, biz bu evi aldığımızda bahçedeki toprağın yığma toprak olduğunu ve meyve yetişmeyeceğini söylemişlerdi.
Gördün mü? nasılda yanıldılar. Zeytin, nar ve limondan sonra birde portakallarımız oldu.
Biraz alaycı!
- Tamam anne tamam, desene bu kış C vitaminimiz bahçeden.
- Dalga geçme kuzum, bunu bulamayanlar da var. Derken.. bir an düşündüm. Sahiden hiç tadını bilmeyen varmıdır? diye.

Ve sen geldin aklıma Esma teyze.
Artvin’in küçük bir nahiyesine tayinle gittiğimizde lojmanımızla karşı karşıyaydı evleri.
Sıcacık gülümsemesi ve içten şivesiyle;
- Hoş geldiniz oğul, iki dağın arası Allah’ın belası yere demesini hiç unutmam. Böylece can ciğer olmuş,hemen kaynaşmıştık ailecek.

Bir gün soba başı muhabbetimizde bir tabak portakal getirdi ve dedi ki
- Çok şanslısınız oğul (cinsiyet ayırmadan oğul derler herkese)
- Neden Esma teyze?
- Bol bol portakal yiyorsunuz. Bizim zamanımızda yoktu, yada buralara gelmiyordu. Bilemiyorum..
Hatta Zülfikar amcan, bir gün ilçeye gittiğinde bir file portakalla eve dönmüştü. Ne sevinmiştik bir bilsen.Günlere pay ederek tükettik.
Kabuklarını da atmazdık haa..
- Neden?
- Kıyamazdıkda ondan, leçeğimizi omzumuzun arkasına verir, yakamıza çengelli iğne ile takardık.Hem mis gibi kokardı.hemde, herkes görsün portakal yediğimizi diye kasıla kasıla gezerdik. Düğüne bile gitmişliğimiz vardı valla... Siz çok şanslısınız çook.
Hayretle dinlemiş,gülümseyip geçmiştim.

Ege’ye geldiğimizde ise, bende turunçları portakal sanmış, ahh Esma teyze görmeliydi bunları demiştim.
Sonrası hüsran tabii... Çünkü portakal sandığımız turunçları soyup,yemeye kalkıştığımızda ağzımızdaki ekşiliği asla unutmam.Komşularıma anlattığımda baya bir alay ve gülme konusu olmuştum.:)
Sonradan öğrendim turunç suyunun salatalara katıldığını ve kabuğundan reçel yapıldığını.

Kızıma tekrar seslendim
- Kuzumm sana portakalla ilgili bir tekerleme söyleyeyim mi?..
- Söyle anne, söyle.. Sen bugün taktın portakallara.çabuk söyle çarşıya gidicem.
Portakalı soydum,
Başucuma koydum.
Ben bir yalan uy dur dum,
Duma duma dum...

- Ee!.. bu ne şimdi böyle anne?.
- Tekerleme kuzum. Biz çocukken, oyun oynadığımız zaman sıralamayı böyle tekerlemelerle yapardık. Sona kalan ebe olurdu...
- Anne.. biliyormusun? gittikçe anneanneme benziyorsun. Duma duma dummuş, çok komikti...

Gördün mü? Esma teyze şimdiki çocuklar ne oyun biliyor,ne de tekerleme dedim, dilimin ucuyla.
Sen olsan!..
- Boşver oğul, onlar bulmuşta bunuyorlar derdin.
Umarım! cennet mekanında, portakal ağacı gölgesinde dinleniyorsundur?...



Leçek:Kadınların başlarına örttükkleri yemeni,çember,yazma ve tülbentin yöresel ismi.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Portakalı soydum, başucuma koydum Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Portakalı soydum, başucuma koydum yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
PORTAKALI SOYDUM, BAŞUCUMA KOYDUM yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
erhantigli
erhantigli, @erhantigli
10.2.2024 17:30:29
Bugün ayın onudur
yüküm sevgi unudur
en iyi en güzel yol
aşk ve dostluk yoludur
YAZINIZI BEĞENDİM: PORTAKAL ÇİÇEĞİ MUTLULUKLAR DİLERİM
Faruk Saatçı
Faruk Saatçı, @farukcsaat
8.8.2023 19:42:20
Buram buram özlem kokan samimi yazınızı okurken hiç bitmesin istedim muhteşemdi yazan yüreğinizi kutluyorum.
Cemile Ülkü
Cemile Ülkü, @cemileulku
31.1.2020 13:36:23
Çok samimi,güzel ve anlamlı bir yazı olmuş.elinize yüreğinize sağlık .kaleminiz daim olsun
Turgay COŞKUN
Turgay COŞKUN, @turgay-coskun
17.1.2019 19:47:04
Gülümseyerek ve anılar tazeleyerek okudum yazınızı Dilek Hanım.

Van'da öğretmendim ve anlattığınız gibi çok az portakal gelirdi Van'a. Oysa ben turunçgiller diyarı bir bölgenin genci idim. Yarı yıl tatili için Hatay'a geldiğimde portakal değil de onun atası olan iki adet turunç götürdüm dönerken. Hiç görmemişlerdi ve sadece adını biliyorlardı çünkü. Henüz köylülere göstermeden bir de baktım ki, lojman arkadaşım soymuş ve ikisini de yemiş.

Kahkahalarla gülmüştüm. Turunç acı idi ve sadece kabuğu ile suyundan yararlanılırdı.

Her zaman söylediğim gibi, anılar bir ülkenin yer üstü zenginlikleridir. Her anıda mutlaka alınacak geleceğe dair bir ders vardır.

Sevgi ve saygılarımla...
seth
seth, @seth1
18.12.2018 04:14:01
ordaymışım gibi okudum, yazınızda nora ephron tadı var tebrikler
pomborya
pomborya, @pomborya
23.11.2018 20:44:28
Merhaba:Biz geçmişmizi geleceğimizle kararak yaşarken, şimdiki gençlik sadece yaşıyor her şeyi olduğu gibi.Geçmişten bir çalkantı koparıp almama yardımcı oldun,tşk ederim..Güzeldi,hem (portikallar,)hem de Güneş..
EbRu Asya Yıldırım
EbRu Asya Yıldırım, @ebru-asya-yildirim
23.11.2018 20:16:36
Sevgili Dilek hanım...
Güne düşen güzel yazınızı kutluyor
Kucak dolusu sevgiler gönderiyorum size..
yeğinadnan
yeğinadnan, @yeginadnan
23.11.2018 17:35:08
Canım sıkkın gelmiştim sayfanıza şöyle bir göz atıp çıkacaktım. Kelimeler yakamı toplayıp beni öyle bir sirkelediki; Önce sıkıntılarımı kaybetdim sonra tebessümler yeşerdi yüzümde. Ben mi iyiki gelmişim; Siz mi iyiki yazmışsınız henüz farkında değilim diyerek bir parantez açayım ( Az yada çok olmanın kendisi bile başlı başına bela.Çok eşittir çöp. Az eşittir sıkıntı. Cevap "Yeterli ile kafi " de saklı. Bu bir terbiye ve terbiye; İnkiyatdan beslenmeyen tek yanımız..Değer bilmek için yaratıldığından emin olan bizlerin; Değer vermeye başlamasıyla soldu bütün çiçekler."Sen herşeyden değerlisin benim için "Diye diye hem değerliyi hemde değerleri tüketttik.
Az çocuk ,az insan, az komşu, az pilav, az çorba, az iş, az yakınlık... Derken AZ dediklerimizin hepsi azdı lar. Diyerek te parantezi kapatayım.
Satırlar bir insanı tanımış olmanın hüznüyle akıyordu yıkandım huzur buldum kardeş.
Güzel şeylerin altına kısa şeyler yazamamak gibi bir derdim var.
Hayırlı akşamlar :)
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
23.11.2018 14:39:32
Bir portakal ne de güzel bir dolu anı biriktirilmesine vesile olmuş. Bizim memlekete de gitmişsiniz bu arada, Artvin'e, ne güzel insanlar çıkmıştır karşınıza kim bilir? Güzel bir yazı bir dolu yaşanmışlık... Kutluyorum yürekten...
ilhanaşıcı
ilhanaşıcı, @ilhanasici
23.11.2018 14:10:01
çengelli iğneye portakal kabuğu :) rahmetliyle bir soba başı muhabbetine katılmak ne güzel olurdu çok isterdim...seviyorum eski insanları ve hiç eskimeyen hikayelerini...

şimdiki jenerasyon kendilerini bile anlamıyor anlamaya da çalışmıyor zaten sevgili Dilek. o yüzden sen hiiiiiç yorma o portakal çiçeği kokan yüreğini...

güzeldi yazı yaşattı imrendirerek...
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
23.11.2018 14:08:37
1981 yılıydı.

İleride eşim olacak kız ile ilk kez tanışacaktım. Bu işe aracılık edenler beni aldılar ülkemizin portakal cenneti olan Finike'ye götürdüler. ( Kız orada yaşıyordu ben İse Manavgat'ta )

Finike'ye varır varmaz baktım her taraf portakal ağacı. Gerçi Manavgat'ta da vardı ama öyle fazla değildi. Finike'de yer gök portakaldı adeta.

Bir bahçenin kenarından geçerken yere düşmüş kocaman bir portakal gördüm. Almak için eğildiğimdeyanımdaki arkadaş '' Ne yapıyorsun sen? Bahçeye girip dalından koparsana. Burada yere düşmüş portakalı almak çok ayıp sayılır. Bahçeye gir ve yiyebileceğin kadar ye. Hiç kimse bir şey demez '' dedi.

Gerçekten de bahçeye girip yiyebildiğim kadar yedim ve bahçe sahibi sadece ''Afiyet olsun '' dedi.

Oysa aynı portakalı sizin yazınızda da belirttiğiniz gibi çocukluğumun geçtiği Erzurum'un Pasinler ilçesinde manavlarda bile nadiren görürdük.

Yani evet, az olanın değeri daha fazla biliniyor. Muğla'nın Fethiye ilçesi gibi bir yerde yaşayıp da hayatında denize hiç girmemiş pek çok insan tanıdım...Oysa millet taaa Dünyanın öteki ucundan geliyor.

Velhasılıkelam insanda pek çok hatırayı uyandıran güzel bir yazıydı yazınız. Güne gelmeyi fazlasıyla hakketmiş.

Selam ve saygılar.
Taylan KOÇ
Taylan KOÇ, @taylankoc
23.11.2018 12:15:47
Dönüşse de bütün dokularımız dile
Saçağında portakal kokmaz buraların...

Kuzine sobanın odun ateşi geçip kömürler yanmaya başladığında ısındığımızı hissederdik o zaman annem sobanın üstüne 3-4 parça portakal kabuğu koyardı o kabuklar ısınınca odanın içini müthiş bir aroma kaplardı ve ne güzel koktu dediğimizde her defasında annem " Havva anamız getirmiş cennet gelirken teninde portakal kokusunu" derdi o yüzden çocukluğumun düşüncelerinde kalan cennet kadın ve portakal kokusunu bir birinden ayırmadığım hep bir im oldu düşüncemde o yüzden ben hep portakal diyarında yaşama şansı bulanları kıskanmışımdır sanırım onların cennette yaşadığını düşündüğümden
Yine de
Ara sıra tenime vuran rüzgarlarla gelir kokusu şehrime portakalın soymadan saklarım baş ucumda hep onu koklarım o bilmez yalnızca onun koktuğunu baş ucumda....

Anı...
O kadar güzeldi ki; yalın samimi ve içinde her paragrafta durarak düşündürerek okunan anılardan günceyi sorgulayan bir yazım dı
Çokca
Hakkettiği yerde olan bu yazım herkesin kendinden bir şeyler bula bileceği kadar derin sorguları olan bir anlatımdı...

Tebrik ederim Dilekciğim
Çok beğendim
Emeğine
Yüreğine sağlık
Sevgimle...


Taylan KOÇ tarafından 11/23/2018 4:34:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
AhmetÇelik
AhmetÇelik, @ahmetcelik2
23.11.2018 12:08:58
Yazınızı okurken TURUNÇ bölümüne geldiğimde Orta okula gittiğim yıllar aklıma geldi.Kazara paramız olursa lahmacun yerdik tabladan, tablacı limon değil TURUNÇ kullanırdı. Çünkü bizim orada sokaklar Turunç ağaçlarıyla yeşili yakalamıştı. Ellerinize yüreğinize sağlık. Güzel yazınızı ve sizi güne taşıyan seçki kurulunu kutluyorum. Saygılar
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
23.11.2018 11:25:56
Can KARDEŞİMİN YAZISINI
Günün seçki kurulu güne seçmiş
O da ne ki!
Biz mührümüzü basmışız bir kerem;))
sevgilerimle kutluyorum kardeşimi
hazal
hazal, @hazal1
23.11.2018 09:37:45
Hem şiir, hem yazı başarının sırrı nedir Dilek hanım ?

Maşallah...!

tebrik ederim

sevgilerimle
Aygün Deniz
Aygün Deniz, @aygun-deniz
23.11.2018 07:24:41
Evet çok hoş bir yazı ,herkes çocukluğuna gitti tabii ben de öyle...kutluyorum Dilekciğim,sevgiler.
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
23.11.2018 01:52:24
Güne çok yakışan özellikle de yüreklerimize alıp en derine en derine kazıdığımız.
Tüm güzellikler sizinle olsun sevgili dostum.
Hep güzele,hep sevgiye özlem ve iyi ki de...

Yüreğiniz dert görmesin asla asil yürekli dostum.
Afet İnce Kırat
Afet İnce Kırat, @afet-ince-kirat
22.11.2018 23:52:13
Çocukluğumda ben de portakalın tadını bilmezdim, paramız meyve satın almaya yetmediği için sadece bahçemizdeki meyveleri yerdik. Aklıma geldi de bir gün babamla doktordan geliyorduk manavın kapısında elmaya benzer ama kavuniçi meyveler vardı ben de istedim; kızım onlar acı tadı güzel değil tatlı olsalardı alırdım dedi. Ve o ilk 35 yaşımda tattım.Alabilecek durumda bile olsam acı diye canım çekmiyordu. Adı mı; balçukurtması, cennet meyvesi, hatay hurması gibi adlar almış harika bir meyve. Anılara götürdü paylaşımınız hemşerim. Sevgiler...
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
22.11.2018 23:25:05
"Eee bu ne şimdi böyle..." ye gelince ye kadar bekledim.
Ne den mi ?
Birazdan Dilek cevabını alacak diye.
Tam o cümlede koptum zaten.Başladım gülmeye.
Yeni nesil böyle Dilek Hanım.
Peki yeni nesil böyle de bu yazı nasıl?
ŞAHANE...
Size ve kızınıza sevgiler gönderiyorum.
Sağ olun. Çok güzel bir anıydı.

ZEYBEK HOCA
ZEYBEK HOCA, @zeybekhoca
22.11.2018 21:53:38
10 puan verdi
Portakal herhangi bir meyve değildir...
Mesela muz... Nar... Ayva değildir..
Bir kere şekli ve "dayanıklı" oluşu ilgi çekicidir, çocuklar için..
Benim de çocukluğumun değerlisi idi!
Hem yer, hem oyun oynardık.. Vurmaca gibi...
Ceplerimiz dola taşardı kışın portakalla... Mevsimin adeta simgesiydi...

Şimdi mi?
Gördüğünüz gibi Dilek Hanım.. Sadece sizin kızınız değil... Çocukların hemen tümü "suyunu" tüketiyor, kendisiyle arası pek yok, maalesef...

Hoş bir denemeydi,
Tebrikler.
KAFKASİ
KAFKASİ, @avar
22.11.2018 21:43:28
10 puan verdi
Çok hoş bir yazı olmuş, Dilek kardeşim, çoçukluğumuza götürdün bizi.
Bağımız yoktu ama çarşıdan gelen mandalina, portakalları kardeşimle sayı olarak ikiye bölerdik hak geçmesin ve kim daha çabuk bitirecek yarış yapardık. yiyemezdik yarına saklardık :)

LEÇEK yaygınlaştırdık çokta hoş olmuş hem cümlede hem da açılımı


Kaleminizden nice böyle gözel anılar yazılar okumak dileklerimle

Saygılar
Önder Karacay
Önder Karacay, @onder-karacay2
22.11.2018 21:05:10
10 puan verdi
Az çoğu dengeler.

Hiçbirimiz kusursuz değiliz,en iyimiz en az kusurlu olanımızdır.

Bir İskandinav atasözü der ki;

Az kork, çok umut et; az ye, çok çiğne; az homurdan, çok nefes al; az konuş, çok anla; az nefret et, çok şev ki en güzel şeyler senin olsun.

Az insan, çok huzur.

Az bildiğini anlamak için çok okumak gerekir.

Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz demiş atalarımız.

Konfüçyüs

"Çok kişiyle konuş, az kişiyle düşün tek başına karar ver."

Tutumluluk azı çoğaltır, israf çoğu azaltır.

Bilgi ve kültürün az olduğu toplumlarda dev aynası çalışır.

Az ve çoğun nerede ne zaman ne anlama geldiğini irdelemeye çalıştım güzel yazınız sayesinde

Kutlar saygılar sunarım



Önder Karacay tarafından 11/22/2018 9:24:08 PM zamanında düzenlenmiştir.
Serap IRKÖRÜCÜ
Serap IRKÖRÜCÜ, @serap-irkorucu
22.11.2018 20:16:33
Çok yaşa e mi Dilek Hanım...
Van'da yaşadığım günleri getirdin aklıma... Oradaki anılarım uçuştu, yazını okurken... 'Bu ülke bir mozaik' diyenlere yürekten katılıyorum... Her bölge kendi dokusu ve kültürüyle bambaşka bir dünya...

Ve eğer bir yerlerde karşılaşmazlarsa birbirlerinin değerlerinin farkına varmadan yaşarlar... Günümüzdeki teknoloji biraz arayı kapadı... Ama iddia ediyorum, içinde yaşamadan yine de anlaşılamaz...

Bursa'da ( O zamanlar daha boldu ) kestane şekeri herkesi ulaşabildiği çok güzel bir lezzetti... ara tatil dönüşümüzde büyükçe bir kutu götürdük hediye olarak... Ev sahibimizin o zaman evliler hariç iki kumadan on dört çocuğu vardı...

Eve gittiğimiz gibi hediyemizi verdik... Kurdelesi, kağıdı görülmemiş bir hızla parçalandı ve herkes başına üşüştü... kalktıklarında jelatine yapışmış şerbetler kalmıştı sadece!...

Özellikle küçük kumanın çocukları her konuda yok sayılırdı... ve onlar da dışarda oynuyorlardı... Onların en küçüğü Mamo içeri girdiğinde herkes ( annesi dahil) son lokmalarını yutuyordu... Çocuk sessizce kutuya yaklaştı, içinde ne olduğunu hiç kavrayamadı...

Bir parmak aldı şerbetten... Çok hoşuna gitmişti... bir daha, bir daha... şerbet de bitti... yavaşça jelatini çıkardı ve bir ucundan bir ucuna kadar saatlerce yaladı... Bitince katladı, cebine koydu!...

Ne zaman onu dışarda görsem, jelatini yalıyordu... aylarca... İçimin acısını anlatamam!...

Evet çok doğru!... her şey az olduğu yerde değerli...

Duyarlı bir kalemden gönderimi çok güçlü bir yazı... İçtenlikle kutlarım Dilek Hanım...

Sevgilerimle...

Serap IRKÖRÜCÜ tarafından 11/22/2018 8:45:26 PM zamanında düzenlenmiştir.
fransız
fransız, @fransiz2
22.11.2018 16:13:48
misal taş dediğin zamanla azalıp kıt bulunur şey olsaydı,,kıymetli olur muydu yine

bence zor elde edilen şeydir kıymetli olan
zor ele geçen şey de kıt bulunur aynı zamanda

çocukken babaannem (güllüana) , ne vakit iştahla bişeyi yiyecek olsak ..kırım acımısız derdi.. oysa köyden çıkmamış biriydi..belli ki kırımdan göç ederken büyüklerinden miras kalıp bilinç altına yerleşmiş sözüydü bu

bir şey ne kadar bolsa ve ulaşılır halde ise lezzetinden ve kıymetinden fire veriyor ister istemez

kızının yerinde sen olsaydın da aynı tepkiyi verecektin

portakalı soyma bir daha
kimsenin de başucuna falan koyma :)
mutluluk mavi çocuk
mutluluk mavi çocuk, @mutluluk-mavi-cocuk
22.11.2018 16:03:14
68 den 78 den sonra
bu son kuşaktı güneşi olan
12 eylül çocuklarından kalan
bidaha hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.. saygı ile...
Den(iz)
Den(iz), @den-iz
22.11.2018 15:51:14
''dolapta pekmez
yala yala bitmez
ayşecik
cik cik cik
fatmacık
cık cık cık
sen bu oyundan çık''

Portakaldan pekmez olmaz ama benim aklıma da bu tekerlemeyi getirdin Dilek

Sevgilerimle...

AYSE KAVAK
AYSE KAVAK, @aysekavak
22.11.2018 15:51:04
Ah ne dersin gulum simdiki gencler bolluk icinde buyuyorlar ,yaslaniyormuyuz ne bende her meyveye zebzeye butun varliga farkli bakiyorum gozlermle seviyorum belki biz genckenden gencler gibiydik degerli sairem begenerek okudum yuregin kalemine saglik
AYSE KAVAK
AYSE KAVAK, @aysekavak
22.11.2018 15:50:50
Ah ne dersin gulum simdiki gencler bolluk icinde buyuyorlar ,yaslaniyormuyuz ne bende her meyveye zebzeye butun varliga farkli bakiyorum gozlermle seviyorum belki biz genckenden gencler gibiydik degerli sairem begenerek okudum yuregin kalemine saglik
AYSE KAVAK
AYSE KAVAK, @aysekavak
22.11.2018 15:50:02
Ah ne dersin gulum simdiki gencler bolluk icinde buyuyorlar ,yaslaniyormuyuz ne bende her meyveye zebzeye butun varliga farli bakiyorum gozlermle seviyorum belki biz genckenden gencler gibiydik degerli sairem begenerek okudum yuregin kalemine saglik
Ahmet Moran
Ahmet Moran, @ahmetmoran
22.11.2018 15:38:37
Evet herkesin tebessümle düşündüğü şeyler vardı güzel paylaşımınizda
Bende İzmir'e ilk geldiğimde zeytini dalından koparıp yemeye çalışmıştım, agaci yoktu bizim oralarda
Göz bebeğimiz evlatarin göremediği güzel hasletlerdendir edebi değerde ki tekerlemeler
Geçmişten bugüne güzel yazıydı
Sizi kutluyorum Dilek kardesim
Etkili Yorum
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
22.11.2018 15:12:23
Kıt olan her şey kıymetlidir
Çok doğru bir yaklaşım
Yazınızı okurken geçmiş çocukluk anılarımıza gittim o körebe oyununu tekrar oynadım
He bu arda beni kimse yakalayamazdı çocukken tüm oyunlarda en hızlı bendim;))
Öyle güzel bir bahçeden söz etmişsin ki cennet sanki tabi şimdiki çocukların ilgi alanı internet ve telefon da gezinmek olduğundan doğal yaşamın anlam ve değerini anlama yetileri yok gibi algıda seçicilik deniyor galiba
Oysa bizim döneme denk nesiller için hala bağ, bahçe, dağ, bayır da gezip dolaşmak her şeyin üzerinde bir zevk sunmakta
bu nedenle çok güzel bir konu seçmiş ve de çok güzel anlatmışsın can kardeşim
bir solukta okudum yazını
zaten iyi bir yazı kendini okutan yazıdır.
Sonsuz sevgi ve tebriklerimle.
Necati  Kavlak
Necati Kavlak, @necatikavlak
22.11.2018 15:11:10
Okumak ve Yazmak!

Portakaldan anıya yolculuk, bence hem anlatım hem verilmek istenen mesaj güzel.
Bir de;
Okumak yazmak değerli. Başaranlara yürekten selam olsun.

Kutlarım Can Dost!
Saygılarımla
Serkan BOL
Serkan BOL, @serkanbol
22.11.2018 14:56:31
Varlığın kıymeti "yoklukta" anlaşılırmış. İçinde bulunduğumuz onca şeyin farkına elimizden gidince fark ediyoruz ya da hiç ulaşılmayacak bir yerde ise farkına varıyoruz.

Kıymet bilmek eskilerin işiymiş. Benim nacizane görüşüm 2000 yılından sonra doğan nesilde bu sorun var. Sanırım kolay ulaşmaktan kaynaklanan bir sorun. Emekle elde edilen herşey ne güzeldir değil mi? Bir de olmayacak yerde var olduğunu görmek eşsiz bir duygu. Demek ki ne güzel işlemişsiniz ki bulunduğunuz yeri olmayacak şey oldurulmuş.

Güzel bir çalışma okudum. Gülümsedim. Tebriklerimi sunuyorum Dilek Hanım.

Saygılarımla...
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
22.11.2018 14:35:58
Beğeni:
15
Okunma:
3024
Yorum:
33
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL