Bir gün işe giderken bir simitçi’nin yanında bir bey efendi vardı. Simitçi nerde dedim para buzmaya gitmiş dedi ayak üstü sohbet ederken. Simitçi kardeşimizin başımdan geçen kısa bir olayı anlativerdi, biraz gülüştük tebessüm ettik. Ve bu arada işe gitmek için belediye otobüsü geldi tanıştığım beyefendi ile tanıştıkmaktan memnunyeyimizi dile getirerek ordan ayrıldım.
.
Ve
Simitçi arkadaşın başından geçen kısa ve hoş bir anı aktarıyorum. Her sabah, bir hastane’nin önünde simit satar, öğle olmadan simitlerini satar simitleri satıktan sonra ya evinin yolunu tutup evine giderken, yada arkadaşları ile kahveye takılıp, okey yada kağıt, oynarmış.
.
Günlerden bir gün yine simitçi hergün kü gibi sabah erkenden, gelip fırından simitleri alır ve gelir hastanenin önüne simitleri satmaya başlar öğle olmadan simitleri satıp kahveye gider, çay ister Kahveci çayını getirir içer, çayını bir yandan bir yandan da gazetenin içinde ki sayfaları resimlere bakar okur ve kendini de bayağı vermiş ki gazeteye DALMIŞ bir anda kendini hastane önünde simit satıyor SANIR ve başlar bağırmaya bağırır taze simittt pagçaaa tazeee simittt pağçaaa diye ve hemen kendine gelir ya ben ne yapıyorum kahvede olduğunu görür kahvehane de ağzına kadar doluymuş herkes şaşkın şaşkın ona bakıyor o da utanır kızarır yüzü adeta yerin dibine girmiş gibi olur Utancından ve kahveyi terk edip dışarıya çıkıp gider
Vesselam

.
3.11.2018
Servet BARDAK