Yaşadıklarımın yaşayacaklarımın tek adı umut , gidenin geliş noktasına ve fark edecek şekilde asılı bırakmamak lazım.Her an gerçekleşmesini dilediğimi o beklentileri özlemlerimi de. Çünkü gözlerin görmeyi dilediklerini bir çırpıda esir alma hevesini için için yaşamak yaşatma olasılığı vardır.
Hayal benim değil mi? ister bir adım geride başlarım; ister ilerisine başlarım kardeşim!!!.. bu dan kime ne! Cesaretine dilin yüreğin sahipse, korkmak neyin nesi oluyor ki!
Koca koca savaşlar görmüş bir ülkenin o yıkık taş üstüne taş bırakılmamış halini düşünün.İlk akla gelen yaşananların insanlığa verdiği hasar olur elbet ki. Aşkta böyle bir şey iki kişinin yaşadıkları birini giden birini geride bırakan yapmıştır…
Duyduk duymayan haber etsin derken. Memleketin değişik köy kasabalarında gelen gün teyzeleri bir an canlandı gözlerimde.
"yok onların ki kötü bir kaderdi. " çözümsüzlüğün cellatları hemen çekerler ipini; ama ben toplumun mahalle baskısına Allatan gelmeyenlerdenim.
Vaaaah! vaah! Bu dünyanın sonumu kesinlikle hayır!o giderken aslında beni bana bırakma fikrini önemsemiştir. inan ki saflık değil. bana verilmiş bir şans olarak düşünüyor ve kıymetimi biliyorum..
vallahi! aşk istediğin kadar yaşanması gereken bu kadardı...Hani o nasip olayı var ya! işte ona inanırım ben.
iç çekişmeler ile zaman kayıp eden biride değilim. küçük sevgilerde mutlu ediyor beni. Aaaaa! aşkım yarım kalmış peşine düşeyim belki gelir tekrar sevmenin dozunu artırmak gibi bir telaşa girmem.
Neden fazla doz bir ilacın sonuçlarını hepimiz biliyoruz başka başka hastalıklara davetiyedir kısaca başka hastalıklara fikrini teslim etmek beceriksizliğin taaaa! kendisidir.Bir var ki bile bile kendini yok sayan yasakları da sevmiyorum. Her şey ruh halim ile bir daire içinde neden dönmesin. Kontrolü hazmeden özgürlüğüne düşkün bir tarafımın hakkını yemeyeyim şimdi…
Bu nedenle gördüklerim kadar algıladıklarımın izlerine tahmin edemeyeceğiniz kadar sağlam basıyorum.
Gitmek istediğim ve onda kalıcılığı mı iki yüzü kadar varım ve hatanın nerede yapabileceklerimin sonrasını hesaplıyorum.Bununla beraber küçük sayıları büyük sayılara bir çırpıda hemen teslim ederim."kalan sağlar bizim ağa"
Faydası nedir derseniz haykırmak istediğim ses tonunu daha iyi ayarladığımı görüyorum.
Çok değerli bir arkadaşım vardı rahmetli Veysel Kebanlı nur içinde uyusun derdi ki "karnından konuşandan olmaman ne kadar güzel" evet karın boşluğu ile dil mesafesini iyi ayarlamak gerek .O küsecek bunun tepkisi ne olacak demek yerine doğrunun bu güne kadar kimin ekmeğine yağ sürdüğünü; yanlışında açlığa verdiği kuru tesellinin beni kaç gün idare edeceğine bakarım. Hiç kusursuz bir cevap verebilirim doğruya doğru burada vicdanım devreye girer"…"