GELECEK DE BİR GÜN GELECEK “GÜLÜMSE BULUTLAR GİTSİN”

Ekmeğin aslanın ağzından kapanın elinde kaldığı şu zor günlerde mavi hayal seline kapılmak yerine umudunu kaybetmeden gerçeklere tutunmamızın tam zamanı.

Tasarrufu sarıp sarmalamamız gereken şu günlere rağmen elimizde poşet poşet gezmeyi ve alışveriş yapmayı seviyoruz.Ekonomimimiz ölüm döşeğinde cebelleşirken herkes para harcama derdine düşmüş alan da memnun veren de. Ekonominin yatay eğri izdüşümünde, sağ gözün sol göze faydası yok. Tek tabancasın hayatta.o yüzden üstüne basarak tasarruf şart diyorum. Çünkü geleceğe eğitimli ve bilinçli nesiller yetiştirmek için ekonominin de dışa bağımlı olmadan tek başına dim dik ayakta durması lazım. Emin olun eğitim de ekonomiye bağlı.Güçlü bir ekonomi güçlü bir eğitim ve iyi bir gelecek demek.

Bazı küçük dünya ülkelerine baktığımızda ekonomisi zayıf ülkelerin okuma oranının ne kadar düşük olduğunu görüyoruz.Günlük yoğun koşturmacası içinde hurrara gürrere yoğurulan halk bırakın kitap okumayı, bir gazete parçasını bile ,dikkatinizi çekerim gazete sayfası diyorum, yırtık bir gazete parçasını bile okumaya zaman bulamıyorlar. Böyle ülkeler de kendi yağlarında kavrulamadığı ve parasal ve olarak başka ülkelere de bağlı olduğu için malesef güçlü ülkelerin sömürgesi altında yaşamaya maruz kalıyor. Nefes almak bile parayla oluyor onlar için. Ekmeğin aslanın ağzında olduğu güçlülerin dünyasında güçlüler zayıfların eline vurup ekmeğini ağzından alıyor.

Ekonomi savaşlarına karşı boynumuzu büktüğümüz şu günlerde bazı evlerin mutfaklarına incir ağacı düşmüş;aş pişmiyor bazı evlerde aş. Pata küte bir hırs savaşının içinde fark etmiyoruz bile çöpten ekmek toplayan yetimleri. Enflasyon denen canavarın korku imparatorluğunun sömürgesinde yalnızlığında yenik düşüyor ve depresyona giriyor insan.Kimlik bunalımı yaşıyor. Ne yapsın,haksız mı? Ülkemin Üniversite mezunlarının bile işsiz kalıp hak etmedikleri yerlerde ve hak etmedikleri görevlerde cüzi bir maaşla çalışmaları bir düşünün ne kadar acı.

Yastık altına sakladığımız geleceğimiz , endişe birikiminde tükeniyor.Hastanede taburcu olamayıp sıra bekleyen hastalar gibi,umut vermeyi bekliyor. Yine de bu kadar da karamsar olmayalım istiyorum tabi.Hep böyle gidecek değil ya,bir dur diyen olacaktır elbet.Gelecek zapt edilecek ve geleceğe,güzel günlere teslim edilecek. Gelecek de bir gün gelecek inanıyorum, karamsarlığa kapılmak yok. Bu karanlık günlerden çıkıp aydınlığa ,tertemiz aydınlıklı günlere gülümseyeceğimize inanıyorum.Aynı Minik Serçe Sezen Aksu’nun şarkısında dediği gibi “Gülümse Bulutlar Gitsin” Gülümseyelim ki hayata enflasyonun ekonomimizin sırtına yüklediği “Korku İmparatorluğu Kamburu”ndan kurtulalım.

Bundan önce de kolay olmadı olmayacak da belki ama enflasyon imparatorluğundan kurtulmaya çalışıyor ülkemiz. Yastık altına sakladığımız birikimlerimizi inanıyorum ki! Emin ellere saklayacağımız günler çok yakın; enflasyonun zaptı yakın;belki yarından da yakın. Sen gülümse hayata,boyun eğme korku imparatorluğuna.Gelecek de bir gün gelecek. Ben inanıyorum sen de inan.Gülümse tüm içtenliğinle,tüm güzelliğinle ,gülümse ki bulutlar gitsin. Güzel günler,yarınlar kapının ardında.”Gülümse,Bulutlar Gitsin”.

PINAR DOLUDENİZ