Bazen dik durmaktan gerçekten yorulup, sizi siz yapan tutkularınızı kaybedip, çok daha düz ve mutsuz bir insan olduğunuzu düşündüğünüz oldumu hiç?..
Arkasına sığındığınız hiçbir bahanenin sizi mutlu etmediği oldumu?..

Böyle hissetmenize sebep o kadar çok saçma sapan insana dokunmuşuzdurki, farkında bile olmayız ilk zamanlar. Kirlenmiş hissedersiniz kendinizi..
Öyle insanlar, öyle saçma sapan ilişkiler görürsünüzki etrafınızda, iğrenirsiniz, mideniz bulanır artık herşeyden..

Korkarsınız birini sevmekten, birine güvenmekten.
Konduramazsın ilk zamanlar, zaman gelir yutamadığınız, yutkunamadığınız şeyler yaşarsınız. Boğazınızda düğümlenen cümleleriniz ve sizi yakıp kavuran hisleriniz olur. Değermiydi diyip küfürler savurursunuz belki. Büyük bir boşlukta bulursunuz kendinizi, herşeyi boş verip acıya kucak açarsınız. Umursamaz olursunuz. artık eskisi gibi olanları veya olacakları düşünmezsiniz, hayat öyle iğrençleşmeye başlar ki zamanın önemi pek bir şey ifade etmez artık size.

Aslında iğrençleşenin zaman olmadığını, insanlar olduğunu anlarsınız. Eşini aldatan insanlar, en yakın arkadaşının sevgilisini ayartanlar, birbirlerine yatak maceralarını anlatanlar, girdabına girdiği aşkın etkisi ile çocuğundan vazgeçen insanlar, üç kuruş para için, mevkii için ruhunu satmaya hazır insanlar, hayatındaki insanları gezilecek, yatılacak, eğlenilecek, evlenilecek diye katagoriye ayırıp hepsini bir arada tutmaya çalışan insanlar, kariyer uğruna her yolu mübah sayan insanlar, hiçbir sebep yokken onlarca yalan konuşan insanlar, kendi kişiliği olmayan, karakter yoksunu insanlar, yaşadığı aşkı, başka kucaklarda unutmaya çalışan ruhu kaşarlaşmış insanlar ve daha birçokları... hepside el birliği etmişcesine çevrenizde dönüp dururlar.

Dedimya! mideniz bulanır artık insanlardan, güveninizi yitirirsiniz biriyle evlenip yuva kurma, çocuk sahibi olma hayalleriniz sadece hayallerde kalır. Güvenemezsiniz çünkü.. bu iğrençlik bu kokuşmuşluk içinde, masum bir hayal, sadece hayalinizde kalır. Uzaklaşmaya çalışırsınız bu tip insanlardan, yanlız kalırsınız. Aslında yüreği kocaman insanlar vardır, ama yok denecek kadar azdır sayıları.

Bir yerden sonra çok şeyler öğrendiğinizi fark edersiniz. Birini çok sevdikten sonra, onun hiçbir halinden iğrenmeyeceğinizi öğrenirsiniz. Gerçek tutkuya ve arzuya her yüreğin dayanamayacağını öğrenirsiniz. Ağırdır bunları öğrenmenin bedeli, mutlu bir hayatın kavgadan koşuşturmadan uzak, sevdiklerin ile basit bir yaşamdan ibaret olduğunu öğrenirsiniz, suya sabuna hiç değmemiş insanların her gün yaşayıp ama asla kıymetini bilmediği şeylerin ne kadar değerli olduğunu öğrenirsiniz.

Size karşı dürüst olmayan, yalan söyleyen ve gösterdiğiniz onca sabıra rağmen kendi olma cesaretini gösteremeyen insanlardan ne kadar canınız yanarsa yansın gitmeyi öğrenirsiniz. Bir haksızlık karşısında susmanın dürüstlük olmadığını, sevginin iki taraflı olması gerektiğini ve fedakarlık istediğini öğrenirsiniz.

Yazımın başındada dediğim gibi, bu kadar karakter yoksunu insanların içinde, dik durmaktan gerçekten yorulursunuz.
Ve bir şeyi daha öğrenirsiniz!..
Aşk’ın kadına değil, insana yakıştığını..
Yüreği kocaman olan,
Dürüst,
Yalansız ve fedakar insana yakıştığını öğrenirsiniz...

S.tatar...