Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Fehmi Tazegül
Fehmi Tazegül

KERBELA OLAYI.

Yorum

KERBELA OLAYI.

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

726

Okunma

KERBELA OLAYI.

KERBELA OLAYI. 10 EKİM 680
MÜSLÜMANLAR ARASINDA İLK AYRILIKLAR.
Hz. Muhammed’in 632 yılında ölümünün ardından halifelik makamını sırasıyla; Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’ye geçmiştir. Hz. Osman’ın öldürülmesinin ardından halifelik makamına geçen Hz. Ali, Hz. Osman’ın katillerini bulmamakla suçlanmıştır. Hz. Ali ve Muaviye arasında gerçekleşen Sıffın Savaşı’nın ardından Müslüman dünyasında ayrılıklar baş göstermişti. İslam dünyası iki ayrı yönetim tarafından idare edilmeye başlanmıştı. Kûfe, Hz. Ali’nin halifeliğinde, Şam başkent olmak üzere Hz. Muaviye’nin yönetimindeydi. Hz. Ali bir harici tarafından öldürülünce, Hz. Hasan halifeliği Hz. Muaviye’ye bırakmak zorunda kalmıştı. Fakat Muaviye’den sonra halifelik, Hz. Ali’nin diğer oğlu Hz. Hüseyin’e devredilecekti.
• Kerbela Olayı’nın Nedenleri
Hz. Muaviye öldükten sonra yerine söz verildiği gibi Hz. Hüseyin değil, Muaviye’nin oğlu Yezit geçmiştir. Fakat Yezidi’n halifeliğine tepkiler oldukça fazla olmuştur. Çünkü halifenin demokratik yollardan seçilmesi gerekiyordu ve Yezidi’n halifeliği ile halifelik makamı saltanat usulüne çevrilmiş oluyordu. Yezit, halifelik makamına geçer geçmez iktidarını ve otoritesini sağlamlaştırmak maksadıyla Medine valisine, kendisine itaat etmeleri konusunda mektup yazmıştı. Diğer taraftan, Küfe halkı ise Hz. Ali’ye sıkı sıkıya bağlı olduklarından Yezidi’n halifeliğini tanımak istemediler. Ayrıca, Emevi’ler dönemi ile birlikte başkent, Şam’a taşınmıştı ve Küfenin gelirlerinde de gözle görülür azalmalar yaşanmıştı. Tüm bu nedenlerden ötürü Küfe halkı, Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin’e mektup yazarak kendisine bağlılıklarını bildirdiler ve onu Küfeye davet ettiler. Hz. Hüseyin, kendisini Küfede kalabalık bir grubun beklediğini düşündüğünden bu daveti kabul etti ve Küfeye gitti.
Yanına ailesini de alarak Küfeye giden Hz. Hüseyin’in ordusu ile Yezidi’n ordusu Ker belada karşılaştı. Hz. Hüseyin’in ordusunda bulunan 70 adama karşılık, Yezidi’n ordusunda 4500 kişi olduğundan bu mücadele, Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin ölümüyle sonuçlandı. Hz. Hüseyin’in ailesi esir alındı ve kanlı bir şekilde biten bu olay, tarihe Ker bela Olayı (Katliamı) olarak geçti.
• Kerbela Olayı’nın Sonuçları ve Günümüze Etkileri
Ker bela Olayı ile İslam dünyasında mezhep ayrılığı derinleşmiştir. Olayın ardından Sünni-Şii çatışması ortaya çıkmış ve Şia hareketi doğmuştur. Bu olaydan sonra bazı Şia mezhebindeki Müslümanlar, Emevilerin ve dört halifenin (Hz. Ali hariç) hilafetine karşı çıkarak hilafet makamının yalnızca Hz. Ali soyundan gelenlere ait olduğunu savunmuşlardır. Onlara göre, Hz. Muhammed ölmeden önce, kendisinden sonra yerine geçecek kişinin ismini yazmak üzere kalem kâğıt istemişti. Fakat Peygamberin bu isteği yerine getirilmemişti. Eğer Hz. Muhammed’in isteği yerine getirilseydi Peygamber, kâğıda Hz. Ali’nin ismini yazacaktı ve halife Hz. Ali olacaktı. Şia’nın dayandığı görüş buradan gelmektedir. Bugün dahi izleri süren Sünni-Şii taraflarının birleştiği ortak noktalarından biri ise, Ker bela Olayını hüzünle hatırlamak olmuştur. Günümüzde Hz. Hüseyin’in şehit edildiği tarih, Muharrem ayının 10. günü (Aşure Günü)’dür. Bu tarih, Sünni Müslümanlar tarafından sessiz bir şekilde anılırken, Şii ve Alevîler tarafından törenlerle anılmaktadır.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kerbela olayı. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kerbela olayı. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KERBELA OLAYI. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL