Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Mustafa Topaloğlu
Mustafa Topaloğlu

SAVUNMA

Yorum

SAVUNMA

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

645

Okunma

SAVUNMA

SAVUNMA
.
Benim ortanca bacım Mevlidiye Belören gelini. Belörenli Ahmet Dursun’la evli. Üç tane altın ayarı yeğenimiz var: Levent, Egemen ve Pınar.
Kışları Kayseri’de otururlar. Evvel baharda gelirler Belören’e. Taa son güze kadar kalırlar Mevlidiye ile Ahmet. Mutlu bir evlilikleri var. Allah kimsenin birliğini, dirliğini bozmaya.
Yeğenlerimizin üçü de evli barklı. Çoluk çocuğa karıştılar. Efendi, saygılılar… Hürmette kusur etmezler. Biz de onları çok severiz. Canımızdan bir parçadırlar.
.
Pınar öğretmen oldu. Eşi Hazar İstanbullu. Bilgisayar uzmanı. İstanbul’da iskan ediyorlar. Bir tek oğulları var. Adı Berkay. . Berkay, aynı babası gibi bilgisayar ve akıllı telefon ustası. Bilmediği yok. Alır akıllı telefonu. Güvenlik ayarlarıymış. Bellek sorunlarıymış. Hızlandırmaymış, buzlandırmaymış… Bilmediği yok canım.
.
Mevsim yaz. Mübarek oruç ayı Ramazan. Belören’deyiz. Yaz Kur’an Kursu açılmış Belören’e. Berkay o sıralar sekiz- dokuz yaşlarında. Belören’e geldi annesiyle. Levent’in oğlu Ahmet de… Birlikte girip çıkıyor iki torun.
.
Ahmet dedeleri Kur’an kursuna yazdırdı bunları. Berkay duaları ezberde zorlanıyor. Ahmet sular seller gibi okuyor.
Bir gün hoca herkesin ödevini verip sıkı sıkı uyardı:
-Bak yarın hepiniz verdiğim ödevi eksiksiz yapacaksınız. Yapamayanları şu elimdeki deynekle döverim.
Kimsenin sesi çıkmadı tabii. Ertesi sabah geldi çocuklar camiye. Ödevini hazırlamayanlar tedirgin. Hocanın elinde uzun bir deynek. Dövmese de dövmekten beter ediyor. Sıra Berkay’ın yanındaki öğrencide. Hoca bu öğrenciye bir sözcüğü göstermek için eğildiğinde Berkay hocaya bir tokat attı. Ortalık buz gibi oldu. Herkes hocayla Berkay’a bakmada. Hoca hiç bir şey demedi. Dersi bitirdi.
.
Eve geldi Ahmet’le Berkay. Ahmet Mevlidiye’nin kulağına eğildi:
-Babanne! Berkay hocaya şamar attı.
Şaşırdı Mevlidiye. Berkay’ı çağırdı. Berkay anladı niçin çağrıldığını. Mevlidiye dedi ki:
-Oğlum hocaya niye vurdun?
Berkay titrek bir sesle:
-Ben kendimi savundum annanne. Yoksa hoca beni dövecekti. Ben kendimi korudum.
Mevlidiye ne diyeceğini bilemedi. Ertesi gün hocayı iftara davet ettiler. Berkay hocanın elini öpüp özür diledi de işi tatlıya bağladılar.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Savunma Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Savunma yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SAVUNMA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL