Kaç kadeh düğümlendi şu boğazımda. Kac kadeh kırıldı son yudumlanan kadehten sonra
Sessiz çığlıklarla eşlik edildi arka fonda çalan namelere.Başıboş öne eğilen boynumuz varsın eğilsin
Günahı vebalden ağır dediler o günden belli sürgüne vurdum bu bedeni
Giderken ahlarımı vazgeçtiğim benliğimi heba ettiğim gençliğimi sırtladım omuzlarıma gittiğin heryere adım adım arşınladım
Son dedim bu son gidişlerimdir derken her adımda daha da esir düştüm korkulası yanlızlığıma
Eşlik edesiniz diye beklediğim şaşalı gösterişli uzaktan gözkamaştıran bahtıma ama velakin nerde sizde o vefa
Bende her kadehte vefakarlığınızı yudum yudumlayıp kaybolan kara bahtıma karalar oldum
Her meze ağız tadını bozar tıpkı acılanan yüreğimi kadehimi yudumlarken ardında aldığım bir dilim kavun misali
Acılar bayatlarken bekleyen kadeh ısınır parmaklarının arasında yenıleri eklenir acılara
o vakot sımsıkı tutulup bir kederle masaya vurulur kadehin kara bahtı masanın o dıp noktasına
bir derin iç çekilip bir avazda kaldırılan kadehi agız dolusu yudumlarım..
Gelmişine geçmişine acıların son demine son nefesimin son yorgun acılarına kırılsın kadeher ardın sıra dizilen acılarımın yanlızlığına
Toprak altında kalan kefenimi gözyaşlarınızla sulamayım ardım sıra sakın ha kadehimdeki kalan acılarımı serpiştirin kara bahtıma
Eşlik etsin yüreğimdeki zıpkınlar attığınız zehirli oklar dursun bedenımde sırtımdaki bıcak izleri bögrümde dursun attıgınız her kursun içimi yaralasın kı
Kefenim kana bürünsün ki kara toprak içine çeke çeke sahiplensin benliğimdeki acıları
Dinsin gözyaşlarim dinsin artık kanayan yaralarım ac kollarını kara toprak vebalanan benlıgımı barı sen sarıp sarmala.sarıp sarmala ki bendeki acılar baska yüreklerde acılanmasın... .