-İşten çıkarıldım hatun, patron tasarruf yapacakmış. Canım çok sıkkın.

- Canım ne olacak, yeter ki mutlu olalım, oturur soğan ekmek te yeriz iş bulana kadar.
-Yok yaaa
Senin soğan fiyatlarından haberin var mı?

-Peki patates yiyelim o zaman

-Allah Allah gidip altın fiyatında olanı seçtin şimdi de olacak iş mi?
Suriye’den ithal ediliyormuş patates.

-Niye? Bizim topraklara kıran mı girmiş?

-Kıran mıran, ne girdiyse girmiş kızım işte. Biz bilemeyiz, büyüklerimiz öyle münâsip görmüş işte.

-Pekâlâ o zaman peynir ekmek, karpuz yiyelim!

-Pe pe peynir? Hatun sen aklını peynir ekmekle yedin galiba?

-Aaaa niye ki?

-En ucuzu bile elini yakıyor insanın o derece yani, anladın
Ayrıca karpuzun fiyatı da az buz değil hani! Üç dilimi paylaşsak, bir karpuzun yarısı eder. Kaça çıkar bir öğün bir hesapla bakalım?!

- Çoban salata yaparız o zaman biz de, şöyle bol limonlu, yanına da ekmek oldu bitti işteeee.

-Çoban, salata, bol limonlu?

- Haydaaa bunda ne bahanen var acaba?

-Yahu domates kaç lira hâlâ haberin var mı? Ya limon? Tavana zıplatıyor insanı vallahi billâhi de...

-Aaaa ama ne yiyeceğiz ki biz yahu?

- Hah buldum, Survivora katılalım hem bedavadan yer görürüz, hem yemeğimizi taştan, denizden çıkarırız. Arada bir ödül yemekleri de var, onlarla da mide bayramımızı yaparız. Hem bayram masrafı da olmaz. Ha bir de bak şu da var ; orada tek tişörtle bile idare ederiz zaten kuruyuveriyor üzerinde, tişört olmuş 40-45 lira bu sene tişört masrafımız da olmaz ha ne dersin?

-Vallahi iyi fikir. Hem oradaki ormanlarda hindistan cevizi de var, belki muz ağacı bile buluruz.

-Tabi ya, bırak bizim muzları, onlar bile bi dünya parayken bir de ithalini satıyorlar yanına yanaşamıyoruz vallahi. Öyle uzaktan küçük Emrah modunda bakışıyoruz yalnızca.

- Hazırlanmak lâzım ama bu geceden başlıyoruz aç yatmaya, hele bir yarını geçelim, üç günü çıkarırsak sabırla alışırız. Yalnızca su içeceğiz. Nelere alışmadık ki, öyle değil mi?

- Yok, ben vazgeçtim annemin evine gidiyorum, sen tek başına katıl bence daha iyi olur. Hem biraz ayrı kalmış oluruz. Aşk ayrılıkla besleniyormuş ya, biz de besleniriz işte bu arada...


Hâdiye Kaptan