Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
ismailsarigene
ismailsarigene

Yokluğun Varlığıma Musallâ

Yorum

Yokluğun Varlığıma Musallâ

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1528

Okunma

Yokluğun Varlığıma Musallâ

Yalnızlığın gölgelerine eğilip sağır cümlelerin topal satırlarını bir bir topladım bu gece. Doğum günü hediyesi olarak yine ayrılıklar sunuldu yüreğimize. İnsanlar, bilmeseler de her zaman hak ettiklerini yaşarlar. Ben hep yalnızlığa tutsak, ben hep sevdaya ırak..Acıyı kurşun rengi gecenin küçük çaydanlığında demleyip hediyene bakıyorum gözüm yaşlı, gönlüm yaralı. Yaprakları taş dibeklerde dövülüp yüreğimde demlenmiş yalnızlığındı dudaklarıma zorla içirdiğim. Bedenimi acının eleğinden geçirip arda kalanlarıyla günahlarına közlediğim bendim. Ben sana hasret, sen ayrılıklara müebbet. Sen dilimden akan ıslak duayken, ben avuçlarında solandım. Sen, gözlerimde umut iken " sendeki ben " hep sevdana uçurumdum..

Hicranı kalabalık yüreğimde yine hüzünlerin suflesinde yeniden sahne alacağım yalnızlığımı karanlıkların sont piyesinde. Başrollerde hüzün, ben ve bir de sen...Oysa acıyı bal eyleyip mutluluğu sahte gözyaşlarıyla oynayacak kadar usta değilim ben . Ben fakir cümlelerin hüzün kokan satır aralarında ağır aksak yürüyen figürandım sadece..Herşeyi unutup gerçeğime dönüyorum. İçimdeki kanayan yaralarıma, yüreğimde yanan yalnızlığıma bakıp bakıp sensizliğin suskun kaldırımlarına düşüyorum. Dizlerim yılgın, yollarım hep sana kırgın..Elimde kurdelelerle süslenmiş hediyen, yüreğimde kekeme yalnızlığım. Düşünüyorum, düşündükçe karanlıkların debisinde yavaş yavaş boğuluyorum. Haklısın belki de. Yaralı bedenin, yamalı bir kalbin doğum gününde alacağı en büyük hediye yalnızlıktan öte ne olabilirdi ki ! Boşlukları ağrılı kelimelerin bile dolduramayacağı devasa bir yalnızlıktı doğum günü hediyem..Elimde yalnızlıkla süslü hediyen, kirpiklerimde yorgun bir kelebek gözbebeklerimin nemini emen…

Umuda gebe yüreğimi kanatıp, sonsuzluğa yürüyorum birkaç cümleye sığmayan yalnızlığımla. Yol alıyorum kanlı bıçağın keskin yüzünde. Ayaklarım yalınayak ve gözyaşlarım çıplak. Ne dipsiz kuyularda Züleyha’ sını arayan amber kokulu Yusuf’um ne de Leyla’sı için çölleri aşan Mecnun’num. Ben yalnızlığa mülteci, ben yokluğa kelepçeli. Ölüme dilenci yüreğimle imkânsızlığına inat gözümden sakındım seni. Gözlerindeki Cennete bakıp bakıp terinden kıskandım terini..İmkansızdı biliyorum bu aşk. Tıpkı kanatları kırık kelebeğin mavi gökyüzüne duyduğu aşk kadar imkansızdı bu sevda.. Ama aldırmadım imkânsızlığına, yıkılmadım yalnızlığına. Bir nefes bildim sevgini, üşümüş gönlünü dilimdeki dualara sarıp yüreğimdeki ılık meltemlerde büyüttüm seni.. Seni yaşarken hiçbir zaman durmadım. Yokluğunda, varlığına sarıldım; varlığında gözlerine...Gidişlerim hep acılarında yanmaya; gelişlerim ise hep sanaydı..

Yalnızlığın hediyesini alan yüreğimde nice birikmiş kelimelerim var oysa. Ama dilim sana lâl, gözlerim hicranını taşıyan son sal..Kozasından yeni çıkmış ipekböceği gibi yalnızlığı taşımakta acemiyim, hüzne boyalı yüzümle yokluğunda hep ölüme gebeyim... Ben kambur halimle hep acıların en delikanlı hamalıyım, sana söz taşırım devasa yalnızlığını. Ne olurlaranlıklarınla örtme üstümü giderken . Ve giderken söyleme ne olur . Gerçi biliyorum söylemediklerini. Evet ben ömür boyu yalnızlığına yamalıyım...


“ Ben seni gülüşlerin için sevseydim; hiçbir zaman günahlarına kefil olmazdım. Ben senin acılarını sevdim. Acılarını bedenimde közleyip gözlerindeki Cenneti solumak için sevdim seni”

Gidiyorum işte..
Aşılmaz dağlarında bir avuç toprak,
Kırılmaz dallarında
Açan bir yaprak olmaya gidiyorum.
Denizlerinde bir yudum deryâ,
Gözlerinde solmaz ziyâ olmaya gidiyorum.
Suskunluğun baş harflerini ezerek
Gidiyorum işte.

Bakışlarına tutsak,
Dudaklarına yasak halimle
Günahlarında ateş olmaya gidiyorum.
Sakın üzülme sen.
Közlerin yaralarıma devâ.
Heybemde acılarını toplayıp
Düşlerinde solmaya gidiyorum.
Sakın üzülme sen.
Yokluğun varlığıma musallâ.

İsmail Sarıgene

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yokluğun varlığıma musallâ Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yokluğun varlığıma musallâ yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yokluğun Varlığıma Musallâ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
nerio
nerio, @nerio
5.2.2007 09:39:27
Çok ama çok güzel bir anlatım,emek verilmiş,dolu bir kalemden çıkmış... Tebrik ederim...Teşekkürler...

Saygı ve sevgiyle...Bir dahaki yazınızı diğerleri gibi merakla bekleyeceğim...

nerio tarafından 2/5/2007 9:40:00 AM zamanında düzenlenmiştir.
FATOŞ
FATOŞ, @fato26
4.2.2007 17:05:01
10 puan verdi
Umuda gebe yüreğimi kanatıp, sonsuzluğa yürüyorum birkaç cümleye sığmayan yalnızlığımla. Yol alıyorum kanlı bıçağın keskin yüzünde. Ayaklarım yalınayak ve gözyaşlarım çıplak...

kutlarım saygılarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL