Ah Roxane, Roxane neler oluyor.. Bu gece iç çekişlerimin kat sayısını hecelerime uydurabiliyorum.. Ne de mutluyum, ne mutlu.. Etrafımdaki onyüzbinmilyon baloncuğa dokunuyorum da dokunuyorum.. Elastik devinimlerde bulunup birbirimizi teğet geçmeye öyle meraklıyız ki.. Dün bir tanesiyle arkadaş olduk, artık makinadan çıkıyorum dedi bana.. Baloncuk makinası yapmışlar, bu Çinliler hiç boş durmuyor Roxane, hiç..

Saçlarımı süpürge tellerinden eğiriyorlar artık.. Roxane! biz bayağı bayağı mutluyuz yahu..! Arada durup içten lakırdılarımıza gülmekten ve ağlamaktan katılıyoruz.. Ama seviyoruz ya, bunun için gözümüzü bile kırpmıyoruz.. Evet evet sabahı görmeden uyumuyoruz.. Hem bu gece dolunay da var.. Haliç’ten mi açılmalı.. Ama çocuğum, bu mümkün değil.. Biz mesafe mesafe şömine başında romantik bakışmalar yaşıyoruz.. Kış gecelerimizi ne yapacağız yoksa, kestaneleri komşu kıyılara mı yollayalım..

Ah Roxane yarın sabah bize gel olur mu.. Gel de tanışalım artık..