Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Kerim BAYDAK
Kerim BAYDAK

Bilemiyorum!

Yorum

Bilemiyorum!

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

443

Okunma

Bilemiyorum!






Bilemiyorum!


Biliyor musun, her Pazar olduğu gibi, bu Pazar günü yine oradaydım. Yine o masa da ve yine o sandalye olmasa da, benzeri bir sandalyede aynı pozisyonda oturuyorum. Özlemleri mi gidermenin, heyecanı mı dindirmenin yegâne yeriydi. Her seferinde, sen varmışçasına heyecanlanıyorum o an, ne yorgunluk kalıyor, ne de beni boğan o sensizlik girdabım. Bir an da dağılıveriyor, tüm pürüzlü geçmişim. Saatlerce oturabilirim, hiç bıkmadan, usanmadan. Öyle etrafımda kalabalıklaşan insanların varlığı da pek beni engellemiyor. Hani çok fazla umurumda da değil. Şehri temaşanın en güzel yer olduğu, o ağacın altında, o masada oturmak var ya!.. Yetiyor diyorum, ama… Hep geçmişe yolculuk yapmışımdır her Pazar günü. Kaleyi andıran burçların, çevreleyen surların olmasa da, günde en az bilmem kaç kez, bir çırpıda inip çıktığım o merdivenlerin sözde yenilenmesi bile, senli o yolculuktan edemiyor beni. Belki biraz kırgınım, biraz dargınım! Kime mi? Tabi ki hatıralarımı ve geçmişimi yerle yeksan edenlere! Sözde gelişimin ve değişimin engellenemeyeceğini savunarak, anılarımı yok edenlere! Özellikle senli anılarımı… Artık şehrin bütün âşıklarına, dört bir yanında mekânlık etse de, o Kale denen Hısn-ı Mansur (şimdilerde âşıklar tepesi, bahçesi) tepesi; yine sen yoksan bir anlam ifade etmiyor bilesin. Sen gelir misin, geldin mi, ya da gelecek misin bilemem; ama ben her Pazar, aynı gün, aynı saatte, halen kesilmemiş aynı ağacın altında, aynı masa etrafında, aynı sandalyede, aynı heyecanla oturur, senli maziye dalarım. Ah bir de hatıralarla dolu o rüyadan uyandıran, endamlı, çalımlı genç bayan garson da olmasa iyi olurdu, ama neyse!... O Akasya ağacının üstünde tünemiş kuşların sesleri ve pislikleri bile o masadan ayırmıyor, ayıramıyor beni. Farkında olmadığım bir an da, cebime sıkıştırdığın o aşk ve sevgi sözleriyle bezenmiş mektubunu, her defasında açıp okuduğumda; her an çıkıp gelecekmişsin gibi geliyor. Ha göründü, ha görünecek, gelecek diye gözlerim, sürekli 117 basamaklı olan merdivenlerde… Ne yapsam da, hatta seni tanımamış olsam da, hep bir beklenti içerisindeyim. O an ki duygular, karşılıksız da olsa, görmeden, tanımadan, sahiplenilen aşk ölmüyor, ne yapayım, olmuyor işte! İşte bak, bugün yine Pazar ve sen yine aklımdasın. Artık gitmem gerek mi, bilemiyorum! Afakanlardayım, sanki bedenimi bir yorgunluk, ruhumu bir ağırlık bastı da…

Kerim BAYDAK
[email protected]

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bilemiyorum! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bilemiyorum! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bilemiyorum! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL