Geçim derdi olmayan geçimin ne olduğunu bilmez bilmeyince yoksulluk içinde vatana, millete  hayırlı  evlat büyütmenin ne demek olduğunu pek anlamaz ....( Örnekleri çoğaltmak mümkün. Her insan içinde geçerli değil tabi)Böyle olunca da insan olmanın , insanca yaşamanın değerini bilmez.  Varsa yoksa işleri  bu insanları küçük görerek, onlara çamur atarak, onlarla uğraşarak kişiliksizliklerini beslemek olur. Bunu da hayatın her alanın da gösterirler. Yeter ki ellerine bu imkan geçsin.


      Hatta hatta bu tür insanlar ne kadar küçük insan olduklarını görmez kendilerini dev aynasında görür, etraf da böbürlene böbürlene dolaşır caka atarlar... 


       Erdemli yaşamaktan mahrum bu insanların bir çoğu hatta hatta bununla da yetinmeyip Din gibi ulvi bir duyguyu bile kötü emellerine alet ederler. En büyük sermayeleri ise cahillikleri ve cahil insanlardır. Din üzerinden büyük rantlar elde ederler.  Zenginliklerini bile çoğu zaman buna borçludur. Bilirler ki Türk Milleti güçlerini iman, inanç  duygularından alır... İşledikleri gunahların haddi hesabı olmayan bu insanlara acımamak mümkün değil. Allah , vicdan, merhamet duyguları olmayan bu insanlara her an her alan da karşılaşmak mümkün.


       Tehlikeli, bulaşıcı hastalık gibi etrafa zehirlerini bulaştırır, kendi çaplarında iyi, çaresiz insanların namus, gurur haysiyetleriyle oynamaya çalışirlar. Bunu da büyük bir ustalıkla yaparlar. Ne kadar başarılı olurlar? Peki.. İşte burasına büyük bir soru işareti koymak lazım. 


         Rabbimin insanlara verdiği yada vermediği her nimet aslında kul denen varlığın imtihanıdır. Kimileri sahip olduğu/ olmadığı nimetleri iyiye kullanarak bu sınavı geçer. Kimileri de eline yüzüne bulaştırıp geçemez. Unutulan, bilinmeyen belki de bilip de işlerine gelmediği için unutulan Rabbimin hikmetinden sorgu sual olmayacağı. Verdiklerini, Verdiği gibi  alacağı gibi vermediklerini de bir gün vereceği gibi...


        Kul deninen biz insanların tek yapması gereken şeyin Rabbimin bize bahşettiği , aklı, duyguları, nimetleri yerinde ve zamanında dogru yerde kullanmak ve şükretmek...  


        Cenab-ı Allah’ın adaleti en büyük adalet olup sopasını nerde nasıl gösterceğinin hiç belli olmadığıdır.. 


         Aklımızdan bir an çıkartmadan her an düşünerek yapılması gereken tek  şey ise kimim, neyim, nerden geldim,  nereye gideceğim, ne olacağım..?


        Ölüm her an bize bu kadar yakın, yakamız da  iken, bu dünya için değil gerçek dünya için, Mahşer günü alnımızın akıyla çıkacağımız bir ömür de buluşmak en büyük hedefimiz olsun..İnşallah!

          Sevgi ve saygılarımla...


20.04.2018 Ankara P.ÇETİN