Bu ne muazzam bir hareketlilik! Bir odadan diğerine koşuşturan beyaz önlüklüler.. Tekerlekli sandalye ye oturtturulmuş bir yerlere götürülüyordum. Koridordan süzülen loş ışık eşliğinde, kendi yansımamı fark edebildiğim gibi alt kattaki koridoru da görebildiğim özel bir alaşımdan yapıldığı anlaşılan zemin üzerinde ilerliyorduk, fakat nereye? Kafamın içinde gezinen sorulara yanıt bulabilmek için çabaladım ama anlayamadığım bir biçimde kilitlenmiştim. Ne kadar gayret gösterirsem göstereyim dudaklarımın arasından tek kelime dahi çıkmamıştı. Birden bütün hareket kabiliyetimi yitirmiş olduğumu fark ettim ve korkuya kapıldım. Uyuşturulmuş olabilir miydim? Benim şu andaki durumuma en yakın gerçek bu olmalıydı! Peki! Ne olmuştu da kendimi bu yerde bulmuştum? Bilinmezliğe doğru ilerlerken elektronik gözün algıladığı açılır kapanır kapıdan altlı üstlü ve dört tarafı şeffaf bir camdan inşa edilmiş olan odaya girmiştik. Burası bir çeşit yoğun bakım odası olmalıydı! Sağlı ve sollu son model cihazlarla donatılmış yine cama benzeyen, şiltesiz bir hasta yatağı odanın tam ortasına yerleştirilmişti. Yatağın ortasından tavana monte edilmiş bir tepegözden üç ya da dört saniyelik aralıklarla süzülen mavi, mor ve yeşil ışık huzmesi de adeta kalkan görevi yapıyordu. Günümüzün ötesinde bir teknolojiyle karşı karşıyaydım. Birden üşüdüğümü hissettim. Tansiyonumun düşmüş olabileceğini düşünürken, hasta bakıcı görünümünde cüsseli bir zencinin kolları arasında yatağa yerleştirildim ve her yer karardı…
-Kızım, kızım
Duyduğum ses annemin sesiydi. Bu doğru olabilir miydi? Göz kapaklarımı ağır, ağır araladım ve netleşen görüş alanımın içinde annemin senelerin yorgunluğunu yansıttığı yüzüyle karşılaşınca birden rahatladım.
-Anne
-Yorma kendini kızım.
Etrafıma bakındım ve evimde olduğumu anladım.
-Anne, ne zaman taburcu edildim?
-Kızım sen hiç hastaneye gitmedin ki taburcu edilesin!! Arabanla turalarken yol üzerinde gördüğün bir eczaneye uğrayıp grip aşısı yaptırmak istemişsin. Eczacı, bundan böyle grip olma endişesi taşımayacağın güçlü bir ürünün piyasaya sürüldüğünü ve bunu mutlaka kullanman gerektiğini teklif etmiş. Tansiyonunu düşürebilme problemi dışında herhangi bir yan etkisi olmadığını ve sadece burnunun üzerine yapıştırabileceğin şeffaf bir banttan ibaret olduğunu da ekleyince ikna olup kabul etmişsin. O ara aşırı yorgunluktan yakınırken bayılmışsın. İlk müdahaleni orada yapmışlar. Kendine geldiğin an seni hastaneye götürmeyi teklif etmişler, iyi olduğunu, buna gerek olmadığı söyleyerek arabana bindiğin gibi güzergâhını değiştirerek evine dönmüşsün.
Kafam karışmıştı. Ne olursa olsun grip aşısı olmak yerine hiç kullanmadığım bir ürünü tercih etmeyeceğimi çok iyi biliyordum. Peki! Anneme bildiren kimdi?
-Seni arayan kimdi anne?
- Beni sen aradın kızım. Olan biteni anlatıyorken kendini iyi hissetmediğini söyledin ve sonra bayılmışsın. Korkuttun bizi canım ama şimdi daha iyisin ya?
-İki kez mi kendimi kaybetmişim?
-Evet! Kızım. Seni çalışma odandaki kanepenin üzerinde kendinden geçmiş bir durumda buldum. Aile doktorumuz Rıdvan Bey sağ olsunlar. Seni olduğun yerde muayene ederek yorgunluk teşhisi koydu. Uzun bir süre dinlenmen gerekiyormuş canım.
-Ama nasıl olur anne! Tekerlekli sandalyeyle bir çeşit yoğun bakım odasına götürülüp yatırıldığımı gayet net hatırlıyorum.
-Kızım, sen kendinde değildin ki! Günlerdir sayıklıyordun. Büyük bir ihtimalle rüya görmüş olmalısın canım.
-Peki! Kaç gündür kendimde değilim?
-Bugün dördüncü günün oldu canım.
Meraklanmıştım.
-Bana aynayı uzatabilir misin?
Aynadan yansıyan görüntüme bakındım. Burnumun üzerinde belli belirsin bir bant’ın yapıştırılmış olduğunu fark edince çıkartmaya yeltendim fakat aniden eriyerek yok oldu. Kalbimin atışları birden hızlanmıştı. Ritmi beni kaygılandırırken yine acabalarla dolu sorulara beynim cevaplar arıyordu. Grip aşısı yaptırmak istemişken niçin bu ürünü kullanmayı tercih etmiştim? Cevabını aradığım ilk soru bu olabilir miydi? Birden hangi günde olduğumuzu merak ettim.
-Anne, bugün günlerden ne?
-Salı canım, niçin sordun?
Cevap vermedim. Madem bugün Salıysa ve ben tam dört gündür kendimde değilsem, ilk günde ne olmuştu ve ben neredeydim? Öyle ya! Geçen Cuma günü iznimi kullanmamış mıydım?
Devam edecek……….