2
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1837
Okunma

Eyüp kabristanında dolaşırken bir mezarda şu yazı vardı. ‘Az yaşa, çok yaşa, akibet ergeç gelir başa’ bu mezar tam 157 yıl yaşayan Zaro Ağa’ya aitmiş. Merak edip araştırdım ve çok ilginç bir hayat hikayesiyle karşılaştım.
1777 yılında Bitliste doğmuş. Padişah 1. Abdulhamit. 20 yaşında İstanbula gider. Padişah 3. Selim. Ve cumhuriyete kadar birçok padişahı, tanzimatı, meşrutiyeti görmüş. Birçok savaşıda görmüş.
Tophanede küçük bir evde kalmış ve sadece yoğurt, ayran, ekmek yemiş. 20 defa evlenmiş. İnşaatlarda çalışmış, hamallık yapmış, İstanbul hamallık teşkilatını kurmuş. Öldüğüzaman hamallar bir hafta çalışmamış.
Gel zaman git zaman derken Cumhuriyetin ilk yıllarında iki Amerikalı yahudi aklını çelerek Amerika’ya götürmüşler. Bir sürü vaatte bulunmuşlar. Ama ne bilsin garibim reklam malzemesi olarak sirklerde kullanılacağını.
İyi niyetine bakın ki neler söylemiş.
‘Ben şimdi içki aleyhtarlığı yapıyorum. Bu zamana kadar ağzıma bir damla içki koymadım. Amerikaya gidince kendimi gösterecek içkinin fenalığını anlatacağım’
Heyhat, heyhat ki heyhat! Para için hiçbir ahlak tanımayan batı kültürü, bu işlerin uzmanı olan iki yahudinin elinde Zaro Ağa tam bir meta olmuştur.
Türklerle görüştürülmüyor, ellerindeki sermayeye onların sahip çıkıp uyarmalarından korkuyorlardı. Ona bir kostüm giydirip sirklerde dolaştırıyorlardı. Fotoğraf çektirmek 10 dolar, öpmek 15 dolardı. Diyar diyar dolaştırdıktan sonra beş parasız geri gönderdiler. Döndüğünda ‘tok gittim aç geldim’ demişti.
Yorgun ve morali bozuk olarak dönmüş, insanlara karşı güvenini kaybetmişti. İstanbul belediyesi acımış onu odacı olarak işe almış.Sonra hastalanıp yatağa düşmüş. ’29 haziran 1934 yılında Şişli Eftal Hastanesinde gözlerini yummuş.
Zaro Ağa üç böbrekliymiş. Üç böbrekli olanlar uzun ömürlü olurmuş.
Bir torunu hastanede şöyle feryat etmiş: ‘ Hoy, hooy öldü babaam… Dünyasına doyamadan gitti.
Selahattin Cansız