Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Yekta Attila
Yekta Attila

ACININ SOMUTLUĞU

Yorum

ACININ SOMUTLUĞU

1

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

433

Okunma

ACININ SOMUTLUĞU

ACININ SOMUTLUĞU

Ekmek verdiğiniz köpeğin sizi ısırmasından daha acısı, köpeğin size dost olduğunu söyleyenin hayvanı olmasıdır...
Bundan daha acısı, size dost olduğunu söyleyenin, köpeği sizi ısırırken gülmesidir...
Bundan daha acı olanı ise, aynı gemide yol aldıklarınızın da size gülmesidir...
İşte bu an, sizin en güçlü olduğunuz andır...
Bu an, sizin ontolojinizin ve onu korumak için vereceğiniz mücadelenin, kullanacağınız yöntem ve silahların tartışmasız bir meşruiyet kazandığı andır...
Anlaşılıyor ki, ’Karanlık sonsuz değildir’...
’Her şerde bir hayır vardır’...
Anlaşılıyor ki, dost-düşman ayrımında tereddüte düşmeyeceğiniz andır, bu an...

Demek ki, acının çelişkisinin somutlaşması gerekir, tatlıya evrilmesi için...
Ki, böylece ısırmaya teşne köpeklerle o anda size gülecek olanlar ortaya çıkabilsinler...
Ki, ’tatlının hukuku’ böylece gerçekleşsin...

Mikro-kozmostan makro-kozmosa kadar...

Tanrı Türk’ün yar ve yardımcısı olsun...

10 Şubat 2018

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Acının somutluğu Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Acının somutluğu yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ACININ SOMUTLUĞU yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Serhat BİNGÖL
Serhat BİNGÖL, @serhatbingol
12.2.2018 00:54:51
Kıymetli Yekta hocam, anlamlı ve vurgulayıcı yazınızdan çok önemli dersler çıkarmak mümkün. Neticede bu ülkenin ekmeğini yeyip suyunu içmiş olanların başkalarına köpeklik yapanları acının somutluğu olsa da. Kendi tarihinden ve değerlerinden uzaklaştırılmış, kendi ceddini aşağılayan, dedesine ve atasına hakaret eden, kısacası, çağ açmış, çağ kapamış hükümdarlarının olduğu şanlı bir tarihe ve medeniyete sahip olduğunun farkında olmayan, destansı Türklüğü doksan dört yılla sınırlandırmış öncesini yok sayan beyni yıkanmış benliğini yitirmiş insanları ne yapacağız? Sanırım acının asıl en somut hali bu olsa gerek. Öyle ya, sözde Türklük nutukları atıp sırf iktidara olan düşmanlıklarından haince harekâtın başarısız olmasını isteyenleri ve açıkça timsah gözyaşları döküp gerçekte daha fazla şehidin gelmesi için sinsice ellerini ovuşturanları ne yapacağız?!'' Neyse ki, bu zavallı insan müsveddelerinin sayısı ülke nüfusuna oranla öyle çok fazla değil. Yani on yıllardır yoğun bir şekilde sürdürülen tarihin çaptırılmasına rağmen tarihinden utanmayan ve ülkesini gerçek anlamda seven insanların sayısı şükür ki diğerlerinden daha fazla.

Eh buda tatlının ve güzelliğin,başka bir değişle Rabbimizin yüce Türk milletini koruduğunun en somut halidir herhalde….:)

Kaleminize yüreğinize sağlık.

Saygı ve sevgilerimle.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL