Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Oğuzhan Özağdaş

HARAKANİ'DE SENSİZ BİR CUMA -elif'e mektuplar-

Yorum

HARAKANİ'DE SENSİZ BİR CUMA -elif'e mektuplar-

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

914

Okunma

HARAKANİ'DE SENSİZ BİR CUMA -elif'e mektuplar-

Bahçesinde güvercin seslerinin, ince hafif rüzgârda sallanan yaprakların hışırtısına karıştığı vakitlerin birinde; alabildiğine bütün kalabalığı tek kişilik odalarına sıkıştırdığım kalbimin sızısının nezaretinde yine en çok buluştuğumuz yerdeyim. Caminin avlusu dolup taşarken ortaokul formalı çocuklarla, durduğum yerde omzuma çarpan insan çoğunluğunun telaşesine aldırış etmeden oturduğumuz banka dikilip kalıyor gözlerim. Soğuğun en uyuşturucu tonu işlerken bütün hücrelerime, nefes alışlarımın hızlılığı artıyor. Göğsümün çeperini zorlayan sanki tahtadan oyulmuş bu hissiyat; "kaç, git" nidalarıyla uğuldatırken kulaklarımı; yine de sensiz oturmaya itiyor beni ayaklarım o bankta. Ama sorsa asırlık ağaç, kirlenmiş taş parkeler, is tutmuş cami duvarları... "O nerde?" diye sorsalar; verecek cevabımın hicaplığından bile ar duyarım. Belki yüzünün aslı kalmıştır diye çeşmesinde, belki gözlerinin çifti asılıdır diye türbesinde, belki kokusu sinmiştir diye kapısına diyemem ki... Yanyana yürümenin verdiği aşkla adımladığımız ve her adımında buz çağından kalma izler bıraktığımız karlı daracık yollarında şehrin; çıktığımız en güzel yoluydu Harakani. Gittiğin günlerin hesabını ben bile tutamadım ki anlatabileyim o yollara. Ağırlığını taşıdığım bu yükün altında ezilirken biçare ruhum, aklımdan geçen ve beni yenilmez bir ordu gibi kuşatan hayalinin de tasvirini yapamam ki... Ne kuşlara ekmek parçası atmanın, ne kayan yıldızdan sonra dilek tutmanın, ne yağan yağmura şemsiye açmanın, ne gördüğümüz bir çocuğa derin bir tebessümle bakmanın tadı da kalmadı ki... Üşüdükçe yorgan diye sarındığım kederimin bile bana yetmediğini anca sen gittikten sonra öğrendim. Uçurtmasına gökyüzü satın almış bir çocuk mutluluğunu bıraktım sen gittiğinde cümle aralarına satırların. Gülmeyi unutmuşluğum tarih kadar eskidi. Küçükken okuduğum çizgi roman karakterlerinin cesaretlerini taklit ederek geldiğim bu avluda, cuma gününün kutsallığı bile huzurunu eksik ediyor gönlümde. Ayakta dikilip kalakaldığım yerde, gözlerimde dolmuşluğun duruyor. Ne bir adım geri atabiliyorum ne bir adım ileri gidebiliyorum. Beni affet Elif. Seni hâlâ çok seviyorum...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Harakani'de sensiz bir cuma -elif'e mektuplar- Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Harakani'de sensiz bir cuma -elif'e mektuplar- yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HARAKANİ'DE SENSİZ BİR CUMA -elif'e mektuplar- yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL