Yıllarca ülkemizde şunu yeme bunu yeme diyerek vitaminsiz birey, dolayısıyla vitaminsiz bir toplum oluşturmaya çalıştılar. Kısmen de başardılar. Şimdi ise daha ileri taşımak için televizyonlara iki bitki yaprağı yarım meyveyi karıştırıp suyunu içmeyi ve yemek yememeyi öğütleyen sözüm ona beslenme uzmanları çıkarıyorlar.

Her şeyden önce yemek yemek insana verilmiş en güzel zevklerin başında gelir. Bu zevkten mahrum ettiler önce.
Sonra ise bir kibrit kutusu büyüklüğünde peynir üç zeytin yedirdiler. Zaman içinde ise tuhaf tuhaf düşünen ve hareket eden insanlar olduk.
Beynin yakıtı gıdadır. Her yiyecekten miktarınca yemeli, her tadı tatmak gerekir.
Hastaneler vitamin ve protein eksikliği çeken çeşit çeşit hastalarla dolu.

Her tür meyve,sebze,bitkisel veya hayvansal gıdadan zevkle ve iştahla yiyorum ve mutluyum. Sizlere de tavsiyem çocuklarınıza her tür gıdayı vermeniz. Çünkü bizim için yaratılmış ve ulaşabildiğimiz her yiyeceğe vücudumuzun bir şekilde ihtiyacı var.

Bir aralar sıfır beden manyaklığını televizyonlardan bize boca ettiler. Etraf kısa kısa çubuk gibi kızlarla doldu.
Tereyağına da, yumurtaya da, buğday ununu da, kırmızı ete de ihtiyacımız var. Ama miktarınca.
’’Yiyiniz içiniz, israf etmeyiniz.’’