Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
ipekyolu
ipekyolu

DİL ERİ ATAÇ

Yorum

DİL ERİ ATAÇ

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

424

Okunma

DİL ERİ ATAÇ

ATAÇ ÜZERİNE YAHYA AKSOY
Ataç, Hammer tarihini dilimize çeviren Ata Bey’in oğludur. Asıl adı Nurullah Ata’dır. 9 Ağustos 1898 ’de İstanbul’da doğdu. 17 Mayıs 1957 günü hayata veda etti.
Nurullah Ataç,öğretmenlik ve bir süre kamu hizmeti yaptıktan sonra, Türk Dil Kuurumu’na 1949 yılında üye oldu. Yayın Kurulu başkanı oldu , Türk Dili Dergisi’ni olümüne kadar yönetti ve "Dergiler Arasında" sayfalarını yazdı. "Türkçeleşmiş Türkçe" tezini savundu.
Ataç, Türkçe’yi seven, savunan,dile sevgisini ve saygısını en üst düzeyde tutan, doğru bildiği yolda durmadan yürüyen bir dava ve ülkü adamıdır. Dil devrimine gönül vermiştir:
"... Erken olsun, geç olsun,giriştim dil işine.Gençler arasında bana uyanlar çok oldu. Yaşlılardan da var. Neden ötekilerden çok bana uyanlar oldu? Dil işine girişmem de bir çıkar kavgasıyla değildir de onun için... Öz Türkçeye özenişim de duygularımın etkisiyle değildir. Latince, Yunanca öğretilmeyen bir ülkede tek doğru yolun, akla uygun yolun öz-dile gitmek olduğunu düşüncemle anladım da onun için o yolu tuttum."
Dilde özleşmenin doğruluğuna inanan Ataç, bir çıkar veya yarar düşüncesiyle dğil ,içinden geldiği gibi,korkusuzca ve heyecanla yapıyordu öz türkçe savaşımını: "...Dilin değişmesine,yabancı sözlerden kurtulup kendi köklerinden yeni sözler üretip gelişmesine neden sinirleniyorlar da karşı koymağa kalkıyorlar?... diye sesleniyor.
Deneme ve eleştirileri ile yazarlar üzerinde etkili olan Ataç,"Dil Bilmek" başlıklı yazısında bazı hususlara dikkat çekte:
"... Kaideleri biliyor,kolaylıkla konuşuyor ve kitapları anlıyorsa... O zaman iş değişir.Çünkü bir kitabı analamak hiçbir zaman yalnız dil bilmekle olmaz. Bittabi türkçe biliyorsunuz,en sade dille yazılmış felsefe kitabını açın,felsefe ile ötenden beri uğraşmıyorsanız bakın onu anlar mısınız? Kitabı okumak ve anlamk bir insanın dil bilgisini kuvvetlendirir ve onunla beraber o adama da yeni bir şey öğretir...
Dil bir kalıptır ve ancak içinde bir şey olmsaı şartı ile kendini gösterebilir. Bunun içinder ki bir kimsenin iyi dil bildiğini söylemek onun başka bir işle de meşgul olduğunu ifade etmektedir..."
"Dilimiz" başlıklı yazısında şunları söylemekte : "...Gelişi-güzel kelime uydurup duralım demiyorum,kurallara uymak elbette daha doğru yoldur.Ama bir kelimenin yanlış olması ille atılması gerek olduğunu göstermez,kurallara uymayan kelimeler de yaşar.Hele mânaları açık olsun..." Ulus Gazetesi 1951
Ataç ,"Dil Bayramı" yazısında, ’Dil Bayramı’nı ve Atatürk’ü anlatmaktadır: "Bugün eylülün 26’sı, Dil Bayramı.İlk Dil Kurultayı 1932 de, 26 eylülde toplanmıştı da onun için... Devrim çağlarında bir önderin buyruğuna uymak, onun dediklerini tartışmaya girişmeksizin, kabul etmek,inanmak,güvenmek ona,doğrudur, gereklidir. Atatürk de doğru düşündüğünü,inanılacak, güvenilecek, arkasına düşülecek bir kişi olduğunu göstermiştir."
Üniversite mezuniyet tezimin konusu(1963)," Nurullah Ataç ve Türkçemiz" idi.Bu konuda geçmişte uzun bir süre araştırmalarda bulundum ve bütün kaynakları taradım, tezimi başarıyla tamamladım. Çok seçkin edebiyat hocalarımızdan Prof.Dr.Niyazi Akı ve Prof.Dr.Orhan Okay’ın yakın ilgi ve desteklerini gördüm.Kendilerini saygı ile anıyor, selamlıyorum.
Türkçe’nin yabancı dillerden arınması yolunda yılmadan mücadele eden Ataç adı ile Öztürkçe’nin birlikte anıldığı gerçeği unutulmamalıdır. Yaşadığı dönemde, yazarlar ve şairler, kaleme sarıldıklarında, "Yazacaklarımı dil eleştirmeni Ataç ne der ve nasıl karşılar" diye düşünürlerdi. Öz Türkçe’ye gönül ve emek veren cesur dava adamı , dil eri Ataç’ı rahmetle ve saygıyla anıyorum. Sayfaları aşan ve Kitaplara sığmayan hizmetleri asla unutulmamakta.
Kaşkarlı Mahmut, Ali Şîr Nevaî,Yusuf Has Hacip,Karamanoğlu Mehmet Bey ve Atatürk başta olmak üzere Türkçe’ye gönül ve emek vermiş dil erleri yanında Ö.Asım Aksoy , Nurullah Ataç ve Prof.Dr. Şerafettin Turan gibi bilim adamlarımızı , eleştirmenleri, yazarları ve ozanları saygı ile selamlıyorum.
Dil, ulusal varlığımızın ve birliğimizin temeli ve kimliğidir.Türk dilinin emektarları unutulmaz.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Dil eri ataç Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Dil eri ataç yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DİL ERİ ATAÇ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL