Çocuk bu

Havva hanım temizlik yapıyordu. Elektrik süpürgesinin sesinden bir şey duymuyordu. Önder bey oğlu Ege’yi arıyordu, telaşla sağa sola gidiyordu. Sıcak bir Didim gününde herkes ya denizde yada evde kılimanın altında oturuyordu.Bir ara yan komşuyu balkonda gördü.
---- Hocam ! Egeyi arıyorum gördünüz mü buralarda hiç?
---- Görmedim valla hiç. Belki arkadaşları ile oynuyordu öbür tarafa bak
---- Baktım, baktım. Yok, hiç bir yerde. Elif te görmemiş.
Havva, Havva baksana bi dışarı. Ege yok. Nere gitti bu çocuk?
Ege dokuz yaşlarında sakin sessiz bir çocuktu. babasının yanından da pek ayrılmazdı. Bir yere oynamaya gidecekse babasından izin alırdı. Komşunun gözü Önder beyin arabasına takıldı. Mavi binek tipi bir Renult arabası vardı. Sıcak diye zeytin ağacının altına çekmişti. Ege’nin terlikleri de arabanın arkasında duruyordu. İçeri girdi. Eşine Ege yokmuş. Önder bey arayıp duruyor. Kan ter içinde kalmış adamcağız dedi. Cemil bey
---- Denize gitmiştir nereye gidecek.
---- Bilmiyorum. Babası olmazsa pek gitmez denize ama.
Sonra Feriha Hanım tekrar dışarı çıktı. Hala Babası Ege yi arıyordu. O da terliklerini giyip aramaya başladı. Ege’nin arkadaşlarına sordular diğer sokaklar da baktılar. Ama yoktu. Sanki yer yarılmış ta içine girmişti. Daha sonra Feriha hanım içeri girdi. Aradan on dakika geçti geçmedi bir gürültü koptu arka tarafta. Feriha hanım kalkıp mutfak camından baktı. Babası Egeyi bulmuştu. Ama çok sinirliydi. Ege ise başı önünde kıpkırmızı olmuştu. Öyle sessiz duruyordu. Havva hanım. Telaş ve korku içinde oğluna bakıyordu.
---- Garip bir şey oluyor. Gidip bakayım dedi eşine. Telaşla dışarı çıktı. Kalabalığın yanına gitti. Yavaşca. Karşı komşusuna sordu.
--- Neredeymiş ne olmuş. Komşusu döndü hafifçe
--- Arabanın bagajında imiş. Feriha hanım donup kaldı. 38 C sıcakta mı diye bildi.
Sonra babası annesi Ege’yi alıp hemen doktora götürdüler.
Babası bir kaç kere arabanın arkasında Ege’nin terliklerini görmüştü ama aklına hiç gelmemişti bagaja girebileceği. Eğilip, birkaç kez arabanın içine bakmıştı oysa. Arabayla oynamayı seviyordu çünkü. Son bir şansla onca aramadan sonra bagajı açtığında ise şok olmuştu. Büzülmüş orada yatan oğlunu görünce. Aklına ilk gelen
--- Seni oraya kim soktu? Sorusu olmuştu. Oysa kimse sokmamıştı hiç kimse. daha doğrusu kimse görmemişti bile onu. Babasının sorusuna titrek sesle cevap vermişti.
---- Merak ettim de orada kalırsam ne olur diye. İçine kendim girdim. Kapağı da kendim örttüm.

5.1.2018 İST P. Pehlivan