Hayatın size sundukları kadar değil, baş kaldırıp; iradenizi, kalbinizi, vicdanınızı ve düşünce kapasitenizi ortaya koyduğunuz kadar kalplere inersiniz. Unutmayın ki; yol sizsiniz ( yolunuzu başkası belirlerse köle olursunuz) yolcu sizsiniz, rehber sizsiniz ( rehberi başkası olan insanlar iradeden yoksun olanlar ve sorumluluktan kaçanlardır.) Hedef sizsiniz ( şu kainatta nereye giderseniz gidin varacağınız yer özünüz olacaktır, bunun haricinde vardığınızı sandığınız yerde, bolca şişirmiş olduğunuz ego sizi karşılayacak) toplumun dayatmalarına, korkularına ve bunları size aktarmaya çalışmalarına müsade ettiğiniz sürece, ruhunuzdaki nameler kalbinizde yankılanmayacak ve nihayetinde kalbin ritmi bedeninize yansımayacak. İlişkilerinize dikkat edin, sadece bedensel ihtiyaçlar peşinde olanları, egosunu şişirmeye çalışanları dikkatlice gözlemleyin. Ama yargilamayın! Unutmayın ki, yargıladıklarınız size geri döner.


Aşktan utanmayın, onları doya doya yaşayın, hayata sırtınızı dönmeyin, hayata içinizdeki çocuğun meraklı, bir okadar sevimli ve birazda haylaz olan tarafıyla sarılın. SU KADAR SAYDAM, CAM GİBİ ŞEFFAF, TERTEMİZ BİR KALPLE SEVİN...