Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
ekremsama
ekremsama

OSMANLI VE BAYRAM – III

Yorum

OSMANLI VE BAYRAM – III

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

570

Okunma

OSMANLI VE BAYRAM – III



Osmanlı’da bayram resmi olarak ve halk kutlamaları şeklinde iki ana başlıkta incelenebilir.
Elbette bayramın dini, sosyal ve kültürel yönleri ayrı ayrı ele alınırsa söylenecek çok şey çıkar.
Ancak bu günkü yazımda ben sadece Mehter Takımı’nın bayram kutlamalarındaki yerine değinmek isterim.
Mehter geleneği, Osmanlı’nın Kurucusu Osman Gazi’ye Selçuklu Hükümdarı’nın verdiği berat ve sancakla başlamış, 1826 yılında Yeniçeri ocağının kaldırılmasına kadar sürmüştür. Yani yaklaşık 550 yıllık bir gelenek oluşmuştur.
Birinci Dünya Savaşı’nın başladığı 1914 yılında Sultan Reşat döneminde, nostaljik olarak tekrar Mehter Takımları tarih sahnesine çıkarılmışsa da, Cumhuriyeti müteakip Osmanlı kültürünün tasfiyesi meyanında, mehterin de yasaklandığını görüyoruz. Hem de müzelerden bile çıkarılması şeklinde…
1950 yılından sonra tekrar nostaljik olarak ve bir kültür çeşitliliği şeklinde, mehter takımlarının kurulmaya başladığını görüyoruz.
Bu gün ise hem Kültür Bakanlığı, hem de muhtelif kuruluşlarca mehter takımlarının çoğalmaya başladığını görüyorsak da, bu konuda yozlaşmaların olmasından da endişe etmekteyiz.
Mehter resmi bayram kutlamalarının vazgeçilmez bir ögesi olagelmiştir. Sarayda yapılan kutlamalar hep mehter eşliğinde yapılmıştır.
Halk kutlamalarında ise, salon ve meydanlarda mehter konserlerinin önemli bir yer tuttuğunu görürüz.
Mehter ayrıca ramazanların da vazgeçilmezleri arasında bulunmaktaydı. Sahur ve iftar vakitlerini haber vermek için mehter takımının verdiği konserlerden yararlanıldığını biliyoruz.
Örneğin sahur vaktinin girişinden sabah namazına kadar, mehter konserleri büyük meydanlarda devam ederdi.
Mehteri sadece kutlama amaçlı düşünmek eksik olur.
Mehter bir savaş aracıdır da.
Seferlerde cepheye en önce mehter takımları gider, cenk havasını oluşturur, savaş boyunca hiç susmazdı. Savaş alanını en son terk eden de yine mehter olurdu.
Davul ve zurna adedince “kat” sayısı ifade edilirdi. Bazı seferlerde 64 kat mehter kullanıldığı kayıtlarda vardır.
Böyle muhteşem mehter takımlarında köslerin büyüklüğünü Evliya Çelebi “Ters çevrilmiş hamam kubbesi kadar vardı…” diye tarif etmektedir.
Aslan derisinden yapılmış böyle büyük kösleri ise deve veya fil katarları taşırdı.
Zaferlerin kazanılmasında mehterin rolü, gerçekten inceleme ve araştırmaya değer bir konudur.
İstanbul’un Fethi’nde ve 1695 yılında kazanılan Lugoş Zaferi’nde başrol mehter takımının olmuştur. Bu konuda ilerde inşallah bilgiler sunmaya çalışırız.
Son cümle olarak diyebiliriz ki, mehter muhteşem Osmanlı Medeniyeti’nin her alanda bir sesi olmuştur.
Hayırlı bayramlar efendim.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Osmanlı ve bayram – ııı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Osmanlı ve bayram – ııı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
OSMANLI VE BAYRAM – III yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL