F

Düşünen insanlar, düşünmeyenleri düşünmeye çağırır. Farkında olanlar da farkında olmayanları. Ama ki herkes kendi düşüncesini merkeze aldığı için orta yol bulunamaz.
Farkındalık ta böyle birşey olsa gerek. Herkes kendi farkındalığına başkasını da çağırır.Düşüncelerimiz ve farkındalıklarımız, kültürümüz ve ekonomik durumumuzla çok yakından ilgili. Zengin birinin farkındalığının fakir biriyle aynı olması çok zor. Çünkü farkındalığı etkileyen önemli unsur önceliklerimiz meselesi ve yaşam biçimimizin şekli. Ve de yaşadıklarımız.
Mesela ben yoldaki cam kırıklarına karşı duyarlıyım. Hemen toplarım. Çünkü oğlum bir kafenin kaldırımının dibine konan kırık bir çay bardağına basınca tendonu kopmuştu.
Şehir dışındaki yollarda da bazan taş koyuyor kamyoncular. Sonradan da almadan gidiyorlar. Bundan dolayı da kazalar olduğunu biliyorum ve durup kenara atıyorum. Düşünsenize benim bir dakikamı alan bu küçük zannedilen iş; hızla gelen, yahut sollama yapan, gece farkedilmeyen bir durumda nice kazalara neden oluyor.
Mesela bir gelin almada öndeki araçtaydım. Yola taş yuvarlanmıştı. Arabayı süren kaynıma ‘dur şu taşı alalım, arkada konvoy var, biri vurur’ dedim. Durmadı ve cahilliğimizin, üşengeçliğimizin kılıfı olan o meşhur lafı etti ‘bişey olmaz’… Gelini aldık, kapıda dua edilecek hoca yok. Nerde, nerde derken mesele anlaşıldı. Meğer kaynımın müftü amcası taşa takılmış ve yolda kalmışlar.
Ve meslekler. Berber olan saçlara, ayakkabıcı ayakkabılara, marangoz, kapı pencerelere vb. bakar.
Hep söylenir, batılıların karaya vuran balinalara olan ilgisi ve ama mültecilerin karaya vuran cesetlere ilgisizliği.
Avrupada on kişi ölünce kıyamet kopar, Arakanda üçbin kişi ölür rutin bir vakıa olarak zihinlerimizde kayda geçer.
Demekki farkındalıklarımızı da biz yönlendirmiyoruz; medya bize neyin önemli, neyin önemsiz olduğunu öğretiyor (!) Batılıların ülkesinde ölen insanlar olağanüstü sayılır, ama diğerleri rutin bir olaydır. Vakayı adliyedendir.
Günlük hayatımızda da aşağı yukarı böyle.
Sözümüzü Sartre’nin sözüyle bağlayalım.’FaRKında olmak için kendinin de farkında olmak gerkir.’

Selahattin Cansız