BOYNU BÜKÜK KIR ÇİCEKLERİ
Yusuf Yılmaz
Benim cennet vatanımın dağlarında, bellerinde, kırlarında ne işi var bu yabancı ellerin? Ne arıyorlar?
Davis diye bir İngiliz; o güzelim beldelerde binlerce çiçeği incelmiş hem de Türkiye Cumhuriyetinin bütün kurumlarının iznini alarak ve imkanlarını seferber ederek, sonunda on iki cilt kitap yazmış.
Bizden de tesadüfen bir asistan kendi adını verdiği ayrı bir lale çeşidi bulmuş lütfen kabul edilmiş!
Üniversitemizden birisi bu dalda profesörlük sınavlarında başarılı olması için bir yabancı kaynaktan bilgi istendiğinde Davis’e müracaat edecek her bilgi için ayrı ayrı sterlin vererek bilgileri alacak,
ondan sonra sınav girme hakkı elde edecek.
Bizim ilim adamlarımızdan birisi sanayi bölümünden reçinenin özellikleriyle ilgili bir araştırma yapıyor. Yaptığı araştırmayı bir yabancı dergide yayınlamak istiyor. ”Bu bizi ilgilendirmez, bu araştırma sizin ülkenizle ilgili orada yayınlayın. Bizde yayınlamak istiyorsan para vereceksin” diyor.
Yine üniversitelerimizde profesör olmak için İngilizceden belli puanı geçeceksin .
Bizim ilim yapmak için İngilizceye ihtiyacımız yoktur. Hangi ülkede böyle bir uygulama vardır. Zamanımızı, aklımızı böyle boş işlerle meşgul etmeye ne hakları vardır.
Dünyanın en zengin en kolay dili Türkçedir. Bu sebeple ilim dilidir.
Bizi ve bilhassa geleceğimizin teminatı pırıl pırıl gençlerimizi sömüren, sömürten kimdir ? Kimlerdir?
Nedir bu yabancı hayranlığı?
Biz ne zaman kendimiz olacağız?